Emtia Fiyat Bülteni 2023 Kasım

Değerli Meslektaşlarımız,

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak;  2024 yılı beklentilerinin ve gelecek yıl CPO ajandalarının ele alınacağı üst düzey mesleki zirveyi 9 Aralık 2023 tarihinde İstanbul’da yapmayı planlıyor. 2024 yılında son dönemde birçok yerde gündeme gelen resesyon ortamının ülkemizi de yakından etkilediğini düşünen TÜSMOD, bu zirve ile hem meslektaşlarımız hem de üreticilerimizin gelecek yıla daha hazır olmasını amaçlıyor. Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte, ilk ve tek mesleki ünvan olan TPSC’e göre meslektaşlarımızı yetiştiren TÜSMOD’un mezuniyet töreninin de bu zirvede gerçekleşmesi bekleniyor. Zirvede ayrıca “Sorumlu Satınalma” ödüllerinin verilmesi ile sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın arttırılması amaçlanıyor. Ülkemizden ve yurtdışından konusundan uzman konuşmacıların yer alacağı zirve ile “Buy from Türkiye” sosyal sorumluluk projesinin ülkemizdeki ihracatın artmasına yönelik önemi bir kez daha vurgulanacak.

AA Haberine göre; IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun ekim sayısını “Küresel Farlılıklarda Gezinme” başlığıyla yayımladı. Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel toparlanmanın yavaş ve düzensiz olmayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, yeniden açılmayla gelen toparlanma ve enflasyonun düşürülmesinde kaydedilen ilerlemeyle birlikte yılın başındaki ekonomik dayanıklılığa rağmen rahatlamak için erken olduğu vurgulandı. Raporda, ekonomik faaliyetin, özellikle yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde hala salgın öncesi seyrinin gerisinde kaldığı vurgulanarak, bölgeler arasında genişleyen farklılıklara işaret edildi. Çeşitli güçlerin toparlanmayı engellediği belirtilen raporda, bunlardan bazılarının, salgının, Ukrayna’daki savaşın ve artan jeoekonomik ayrışmanın uzun vadeli sonuçlarını yansıttığı aktarıldı. Dünya ekonomisinin geçen yıl %3,5 büyüdüğü anımsatılan raporda, küresel ekonomik büyümenin yavaşlayarak bu yıl %3 ve gelecek yıl %2,9 olmasının beklendiği bildirildi. IMF, temmuz ayında yayımladığı tahminlerinde, küresel ekonominin hem 2023 hem de 2024’te %3 büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, küresel ekonomik büyüme tahminlerinin 2000-2019 yılları ortalaması olan %3,8’in altında kaldığı kaydedildi. Gelişmiş ekonomilerin 2022’de %2,6 büyüdüğü hatırlatılan raporda, ABD’deki ivmenin beklenenden güçlü ancak Avro Bölgesi’ndeki büyümenin beklenenden zayıf olduğu bir dönemde bu ekonomilerdeki büyümenin yavaşlayarak bu yıl %1,5 ve 2024’te %1,4 olmasının beklendiği aktarıldı. Raporda, geçen yıl %4,1’lik büyüme kaydeden yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin de Çin’deki emlak sektörü krizini yansıtacak şekilde hem 2023 hem de 2024’te %4 düzeyinde büyümesinin öngörüldüğü bildirildi. Orta vadede küresel büyüme tahminlerinin %3,1 ile son yılların en düşük seviyesinde bulunduğuna işaret edilen raporda, ülkelerin daha yüksek yaşam standartlarına ulaşma beklentilerinin zayıf olduğu belirtildi. ABD’de borç limiti gerilimlerinin çözülmesiyle İsviçreli ve ABD’li yetkililerin bankacılık sektöründeki türbülansı kontrol altına almak için kararlı bir şekilde harekete geçmesi nedeniyle, finansal görünüme yönelik risklerin altı ay öncesine göre daha dengeli olduğuna işaret edilen raporda, ekonomide “sert iniş” ihtimalinin azaldığı ancak küresel büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olmaya devam ettiği kaydedildi. Raporda, Çin’in emlak sektörü krizinin özellikle emtia ihracatçıları açısından küresel etkileriyle birlikte derinleşebileceğine değinilerek, enflasyonun sıkı iş gücü piyasalarıyla birlikte beklenenden daha yüksek politika faizleri gerektirmesine katkıda bulunabileceği vurgulandı. Daha fazla iklim ve jeopolitik şokun, gıda ve enerji fiyatlarında ilave artışlara neden olabileceği kaydedilen raporda, jeoekonomik ayrışmanın yoğunlaşmasının emtianın piyasalar arasındaki akışını kısıtlayabileceği, ek fiyat dalgalanmalarına neden olabileceği ve yeşil dönüşümü karmaşık hale getirebileceği ifade edildi. Raporda, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin ise yarısından fazlasının borç sıkıntısı içinde veya yüksek risk altında olduğu kaydedildi. IMF’nin raporunda, ülkelere ilişkin güncellenen ekonomik büyüme tahminleri de paylaşıldı. Buna göre, ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi 2023 yılı için %1,8’den %2,1’e ve 2024 yılı için %1’den %1,5’e yükseltildi. Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmini ise bu yıl için %0,9’dan %0,7’ye ve 2024 yılı için de %1,5’ten %1,2’ye düşürüldü. Avrupa’nın önde gelen ekonomilerinden Almanya’nın bu yıl %0,5 küçülmesi beklenirken, gelecek yıl %0,9 büyüyeceği tahmin edildi. Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi bu yıl için %0,8’den %1’e çıkarılırken, gelecek yıl için %1,3 olarak korundu. İtalya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini 2023 yılı için %1,1’den %0,7’ye ve gelecek yıl için %0,9’dan %0,7’ye düşürüldü. İspanya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini de bu yıl için %2,5 olarak korunurken, gelecek yıl için %2’den %1,7’ye düşürüldü. İngiltere ekonomisine ilişkin 2023 yılı büyüme tahmini %0,4’ten %0,5’e çıkarılırken, 2024 yılı beklentisi %1’den %0,6’ya indirildi. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri grubunda ise Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi bu yıl için %5,2’den %5’e düşürüldü. Çin ekonomisine yönelik 2024 yılı büyüme tahmini de %4,5’ten %4,2’ye çekildi. Hindistan ekonomisinde bu yıla dair büyüme beklentisi ise %6,1’den %6,3’e çıkarılırken, gelecek yıl için %6,3 olarak korundu. Rusya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini de bu yıl için %1,5’ten %2,2’ye yükseltilirken, gelecek yıl için %1,3’ten %1,1’e düşürüldü. IMF, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentilerinde ise bu yıl ve gelecek yıl için yukarı yönlü revizyona gitti. Türkiye ekonomisinin bu yıl %4 ve gelecek yıl %3,25 büyüyeceği tahmin edildi. Fon, temmuz ayındaki tahminlerinde, Türkiye ekonomisinin bu yıl %3 ve gelecek yıl %2,8 büyüyeceğini öngörmüştü.

AA Haberine göre; Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu’daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında “çifte şoka” neden olabileceği ve emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği uyarısında bulundu. Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2023 sayısını “Jeopolitik Risklerin Gölgesinde” başlığıyla yayımladı. Raporda, Orta Doğu’da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı. Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının %9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankasının emtia fiyat endeksinin bu dönemde %5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının %45 üzerinde olduğu bildirildi. Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970’lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu’daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği vurgulandı. Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl %23,5 ve gelecek yıl %4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı. Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl %28,8 ve gelecek yıl %4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi. Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024’te %5 düşeceği, 2025’te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı. Raporda, politika yapıcıların tetikte olmaları gerektiği vurgulanarak başta altın olmak üzere bazı emtiaların görünüme ilişkin uyarılarda bulunduğuna işaret edildi. Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık %8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla “yatırımcı güveninin erozyona uğradığına” işaret ettiği ifade edildi. Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi. Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı. Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 4. Enflasyon Raporu’nu paylaştı. Modelleme çerçevelerini, tahmin performansını iyileştirmeye yönelik olarak, büyük şokların doğrusal olmayan etkilerini içerecek şekilde güncellediklerini belirten Erkan, gelecek döneme ilişkin enflasyon beklentilerini anlattı. Erkan, “Bu yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için %65, 2024 için %36 ve 2025 için %14 olarak güncelledik. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için %62 ve 68, 2024 yılı için ise %30 ve 42 olarak revize ettik. Bu noktada, iki hususun altını çizmek isterim. İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik. İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, hızı ve seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz.” diye konuştu. Mayıs 2024’te doğal gaz kaynaklı baz etkileriyle yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşmesini beklediklerini vurgulayan Erkan, 2024’ün ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlamasını öngördüklerini bildirdi. Küresel büyümenin son çeyrekte zayıf seyrine devam ettiğine dikkati çeken Erkan, dünya ticaretindeki ağırlığından dolayı Çin’in büyümesindeki zayıflığın hem doğrudan hem de dolaylı üretim ilişkileri yoluyla küresel talebi aşağı çekmekte olduğunu söyledi.

TÜSMOD

Yorum yaz

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.