Değerli Meslektaşlarımız,
- MESLEĞİNİN SESİ olmak isteyen BİREYSEL üyelik işlemleri için tıklayınız. (Not : Birseysel Üyeliklerimizde Yıllık Aidat yoktur.)
- UNDP Sürdürülebilirlik ve “Buy from TÜRKİYE“ projeleri üretebileceğiniz KURUMSAL üyelik işlemleri için tıklayınız.
- TÜSMOD MESLEKİ ETİK Kurallarına, KURUMSAL YÖNETİM İlkelerimize, KVKK ve REKABET KANUNUna uygun hareket ederek, mesleğe, meslektaşlarımıza ve ülkemize değer katan STK üyelik işlemleri için tıklayınız.
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi 2022 yılı Aralık ayında 407.32 olarak, bir önceki aya göre %0.62 artarken, bir önceki yılın Aralık ayına göre %71.93 artış ve bir önceki yılın aynı ayına göre %71.93 artış gösterdi.
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD, 2023 yılını “Sorumlu Satınalma Yılı” olarak ilan etti. TÜSMOD mesleki ilkeleri ve taahhütleri doğrultusunda, tüm paydaşları ile birlikte, “Sorumlu Satınalma” bilincini arttırmayı ve örnek uygulamaları desteklemeyi amaçlıyor. “Sorumlu Satınalma” kavramı Etik, Çevresel ve Toplumsal olmak üzere üç ana başlığı kapsıyor. Ülkemizin önde gelen kurum ve kuruluşları da “Sorumlu Satınalma” kavramına destek veriyor. Kurum, 2023 yılında satınalma ve tedarik zinciri alanında ülkemizi daha üst düzeyde temsil edecek. TÜSMOD Genel Sekreteri Sn. Seran Akın 1 Ocak 2023 itibariyle Uluslararası Satınalma ve Tedarik Zinciri Federasyonu (IFPSM) yonetim kurulundaki görevine başladı. Bu sayede, satınalma organizasyonlarının Türkiye’deki üreticilerden alım yapması için geliştirilen “Buy from TÜRKİYE” projesi de tüm dünyaya yayılmış olacak. Bir yandan Türkiye’nin ihracatı arttırırken, bir yandan ithalatı azaltan proje ile TÜSMOD, Cumhuriyetimizin 100. Yılında da ülkemizin gelişimine destek olmaya devam edecek.
Küresel piyasaların aşırı derecelerde gelgit yaşadığı çalkantılı geçen iki yıl göz önüne alındığında, emtialar için 2023 görünümü hakkında kesin olan tek şeyin belirsiz olması belki de şaşırtıcı değil. Bununla birlikte farklı kurumlardan 2023 tahminleri yapılıyor. Capital haberine göre, Avrupa’da bu yıl ciddi ekonomik zorlukların görüleceğini tahmin eden Fitch Ratings, Almanya, İngiltere ve İtalya dahil olmak üzere büyük Avrupa ekonomilerinde 2023 yılında reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) düşüşü beklendiğini bildirdi. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, bu yıl küresel ölçekte zayıf ekonomik büyümenin ve yüksek enflasyonun finans sektörü dışındaki şirketleri olumsuz yönde etkileyen başlıca unsurlar arasında olduğu belirtildi. Açıklamada, kredi derecelendirme şirketi tarafından Kuzey Amerika, Avrupa Orta Doğu ve Afrika (EMEA), Asya Pasifik ve Latin Amerika bölgelerinde değerlendirilen şirketlerin bu yıl itibarıyla %48’inin görünümünün kötüleştiği, geçen yıl bu oranın sadece %1 seviyesinde olduğu bildirildi. Fitch açıklamasında, “(Avrupa’da) Salgın sonrası toparlanma yavaşlıyor. Yüksek enflasyonla birlikte zayıflayan talebin, bir dizi sektörde kredi profillerini olumsuz etkilemesi bekleniyor” ifadeleri yer aldı. Açıklamada, küresel ekonomide zayıf büyüme beklentisine rağmen geçen yıl alınan not kararları nedeniyle küresel bazda şirketler için olası not hareketlerinde bu yıl halen yeterli alan olduğu belirtildi. Paraanaliz’e göre, IMF üç büyük ekonomi : ABD, Avrupa ve Çin tarafındaki eş zamanlı yavaşlama sebebiyle 2023’ün zor bir yıl olacağını belirtti. Kurum Ekim ayında, 2023 için küresel ekonomik büyüme görünümünü düşürmüştü. Buna gerekçe olarak da Ukrayna’daki savaş, enflasyon baskısı ve merkez bankalarının müdahaleleriyle artan yüksek faizleri göstermişti. Investing haberine göre, Deutsche Bank (DB), Avrupa’nın, 2023’te çoklu bir krizin ağına düşeceğini açıkladı. Avrupa’yla ilgili son raporunda 2023’te “çift dipli resesyon” uyarısında bulunan DB, bu durumun muhtemelen 2022 yılının dördüncü çeyreğinde başladığını belirtiyor. Alman bankası çifte resesyon ya da çift dipli durgunluk derken Euro Bölgesi’nin enerji şoklarının neden olduğu durgunluktan kısa bir süreliğine çıktığı ancak 2023’ün ilerleyen dönemlerinde ekonomi kaynaklı negatif etkenler arttıkça yeniden daralmaya yenik düştüğü bir daralmayı kastediyor. Buna ek olarak bölgenin, “2023’ün ilerleyen dönemlerinde resesyonla ani bir resesyonu değiş tokuş etmesi” gibi ikinci bir olasılık da söz konusu. DB’ye göre genel olarak 2023 yılının karakteri, enerji krizi ve bunun büyüme, reel gelir ve iş ortamına duyulan güven üzerindeki etkileri nedeniyle bu yılın dördüncü çeyreği ile bir sonraki çeyrek arasında yaşanacak bir resesyon ile stagflasyon olacak. Ancak bankaya göre mevcut şokun “korkulandan daha az ve yüzeysel” olduğu görülüyor; Euro bölgesinin 2023 GSYİH tahmini, %-1,2’den %-0,6’ya yukarı yönlü revize edilirken bu durum 2024 tahminlerinin Eylül ayındaki %1,4’ten %1’e düşürülmesiyle bağlantılı. Alman bankası, enflasyonun “temel endişe kaynağı” olmaya devam ettiğini vurguluyor. Banka, Ukrayna’daki savaşın neden olduğu enerji krizinin, bu durumdan “yalnızca kısmen sorumlu olduğunu” ve dolaşımdaki para arzını artırdığı için “büyük teşvikler de dahil olmak üzere pandeminin artçı etkilerinin de önemli olduğunu” söylüyor. Avrupa’nın içinde bulunduğu bağlamı tanımlayacak olursak Deutsche Bank “çoklu kriz” terimini, “maliyetleri, parçaların toplamından daha büyük olan farklı köklerden gelen ve birbirleriyle etkileşimli krizler” anlamında kullanıyor. Deutsche Bank’ın raporuna göre 2023’te dalgalanma yaratabilecek unsurlar arasında “Rusya’nın gerilimi tırmandıracak ve ekonomileri bozacak yollar bulması; parasal sıkılaştırmanın ekonomik ve finansal sistemi zorlaması; hayat pahalılığının sosyal gerilimleri, endüstriyel eylemleri ve siyasi istikrarsızlığı tetiklemesi ve iklim değişikliğinin enerji sistemlerini, ekonomik üretimi ve gıda zincirlerini zorlaması” yer alıyor. Foreks’e göre, Mastercard Economics Institute Asya-Pasifik, Orta Doğu ve Afrika Baş ekonomisti, küresel enflasyonun hâlihazırda tepe yaptığını, ancak 2023’te COVID-19 öncesi seviyelerin de üzerinde kalmaya devam edeceğini söyledi. ABD’de tüketicilerin yüksek enflasyona rağmen seyahat gibi ihtiyari harcamalar yapmaya istekli olmayı sürdürdüklerini belirten kurum, ABD’de seyahat harcamalarında toparlanmanın güçlü olduğunu ve insanların mal almak yerine deneyimlere para harcamayı seçtiklerini de vurguladı. Dünya haberine göre, Economic Intelligence Unit (EIU)’nun Risk Outlook 2023 Raporu’nda dört tanesi ekonomik, üç tanesi askeri, iki tanesi politik ve bir tanesi de çevresel olmak üzere 10 adet küresel risk senaryosu mevcut. EIU’ya göre bu senaryoların başında “soğuk geçebilecek bir kış dönemi ve Avrupa’nın enerji krizinin derinleşmesi” geliyor. Diğer bir risk senaryosu ise küresel ısınma ile sıklığı artan kuraklık, sıcaklık dalgaları, sel, tsunami, deprem, fırtına gibi olumsuz hava koşullarının emtia fiyatlarını artırması ve bunun küresel enflasyon artışlarına ve kıtlıklara dönüşmesi. Ayrıca tarım ürünlerinde oluşabilecek olası kıtlıkların, ülkelerde siyasi krizlere dönüşmesi de olası. Yine diğer bir risk senaryosu olarak tanımlanmış olan yüksek enflasyon ve resesyon durumunun, ihracat yapan şirketlerimiz açısından önemli kayıplar yaşanmasına yol açabileceği de göz önünde bulundurulmalı. 2023 senesini yurt dışı yatırımlar, pazar ve ihracat hedefleri açısından yeniden gözden geçirmek faydalı olabilir. Ülkelerde enflasyon ve resesyon nedeniyle yaşanabilecek sosyal isyanlar, daha tehlikeli ve daha bulaşıcı bir Covid varyantı, siber savaşlar, Çin’e olası ambargolar nedeniyle dünyaya Çin’den ham madde ve malzeme ihracatının durması, tedarik zincirlerinin çökmesi, küresel resesyon nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde varlık piyasalarında çöküş, kur şokları, Rusya- Ukrayna savaşının bölgesel olarak da genişlemesi ve küresel bir savaşa dönmesi gibi senaryolar da şirketlerimizin üzerinde düşünmeleri ve tedbir almaları gereken diğer riskler arasında.
Economist Intelligence öngörülerine göre 2023’te en hızlı büyüyen ekonomi petrol ve doğalgaz üretimini artırarak enerji krizi yaşanan bir dönemde emtia ihracatınının yükselmesi beklenen Guyana olacak. İkinci sırada yine petrol gelirlerine sahip ve iç savaş yorgunu Libya’nın gelmesi, Kuzey Afrika’nın gelişmekte olan ekonomisinin siyasi istikrarın sağlanmasıyla 2023’te %15’lik bir büyüme kaydetmesi öngörülüyor. Yıllarca süren krizin ardından Venezüela’nın da %9,3’lük bir büyüme ile 2023 yılında dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü ekonomi olması bekleniyor. Anguilla, Maldivler ve Samoa ise küresel turizm sektöründeki canlanma ve COVID teşviklerinin desteğiyle sırasıyla %9,2, %8,5 ve %7,5’lik bir büyüme öngörülüyor. Altyapı harcamalarının etkisiyle Rwanda’nın %7,1 büyüme kaydedeceğini öngören Economist Intelligence, Fildişi Sahili ve Senegal’in petrol üretimlerini artırarak %7 büyüyeceğini tahmin ediyor. İşgücü yoğun imalat sektöründeki yetkinlikleriyle Vietnam ise 2023’ün en hızlı büyüyen 10 ekonomisi arasında. 2023’te en hızlı büyümesi beklenen 10 ekonomi arasında imalat sektöründeki gücüyle girebilen tek bir ekonomi var: Vietnam. Economist Intelligence öngörülerinde Vietnam’ın 2023’te %7 büyüme ile büyümenin şampiyonları arasında yer alması bekleniyor. Bölgesinde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmaya devam edeceği vurgulanan Vietnam’ın yüksek emtia fiyatlarının ve zayıflayan dış ticaretin olumsuz etkilerini ihracat odaklı büyüme ile bertaraf edeceği değerlendirmesi yapılıyor.
Emtia bazlı tahminlerde farklı görüşler karşımıza çıkıyor. Dünya haberine göre, Emtia piyasaları üzerine yılda iki kez rapor yayımlayan Dünya Bankası, 2022’nin ikinci raporunda 2023 tahminlerini açıkladı. Dünya Bankası baş ekonomisti ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse’nin rehberliğinde uluslararası finans ekibi tarafından hazırlanan raporda, küresel büyümede yavaşlamanın artmasının öngörüldüğüne dikkat çekildi. Dünya Bankası’na göre ekonomide öngörülen bu yavaşlama, emtia fiyatlarının önümüzdeki iki yılda hafif düşüşler yaşamasına neden olacak. Birçok emtia fiyatının zirveden düşüşe geçmesinin arkasında 24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı bulunuyor. Raporda ilk örnek olarak brent petrol gösteriliyor. Dünya Bankası uzmanları, işte bu noktada 2023 tahminlerini şöyle sıralıyor: “2022’de %60’lık artışın ardından enerji fiyatlarının 2023’te %11 düşeceği öngörülüyor. 2024’te de %12 daha düşeceği düşünülüyor. Bunun iki nedeni var: 1) Küresel büyümedeki yavaşlama. 2) [Ev ve sanayide kullanılmamasından ötürü] Doğalgaza talebin az olacak olması.” “2022’yi varil başı 100 dolarla kapatan brent petrol fiyatının 2023’te varil başı 92 dolar, 2024’te de 80 dolar olacağı tahmin ediliyor. ABD doğalgazının fiyatının 2024 yılında geçtiğimiz 5 yılın ortalamasının iki katı, Avrupa doğalgaz fiyatının ise dört katı olması bekleniyor.” Rapora göre maden fiyatlarında da düşüş yaşanacak. Dünya Bankası, oranın 2023’te %15 olduğunu tahmin ediyor ve ekliyor: “Maden fiyatları 2024’te yeniden stabilize olacak.” Dünya Bankası benzer rakamları tarımsal emtia için de öngörüyor. “2024’te stabilize olması beklenen tarım ürünü fiyatlarının 2023’te %5 düşmesi bekleniyor” denilen raporda, üç riske dikkat çekiliyor : İlk risk, Ukrayna ya da Rusya’dan gıda ihracatının yeni yılda savaştan dolayı bozulması… İkinci risk, enerji fiyatlarındaki artış ya da enerji tedariğinde yaşanabilecek olası aksamalar… Üçüncü risk de olumsuz hava koşullarının gıda ürünlerine zarar verebilecek olması… Rus işgalinin küresel emtia piyasalarına verdiği darbeye dikkat çeken Dünya Bankası, savaş yüzünden Rusya’nın enerji ve tahıl, Ukrayna’nın tahıl ve yağ tohumu ve Belarus’un gübre üretimi ve ihracatında aksamalar yaşadığını hatırlattı ve ekledi: “Tahıl fiyat endeksi 2023’te %6 oranında düşecek.” “Gıda fiyatları, 2002’nin ikinci yarısında pik yapıp, geri döndü. Bu fiyatlar yine de son 5 yıla oranla hala çok yüksek. Ukrayna Savaşı’nın daha da kızışması ise 2023 ve 2024 gıda fiyat tahminlerini alt üst edebilir.” Ekonomim haberine göre, Ukrayna’da savaş patlak verdiğinde tarım, metal ve fosil yakıt kazançlarını artırdı. Bu kazanımların bir kısmı sonrasında hisse senedi piyasalarına kaysa da emtia yılın en çok getiri sağlayan varlık sınıfı olmaya devam ediyor. 2023 için ise çalkantılı bir görünüm var. Analistler yeni yılda emtianın kazandırmaya devam edeceğini düşünüyor ancak yükselişlerin nereden geleceği konusunda farklı fikirler öne sürüyorlar. Emtia fiyatlarını izleyen iki gösterge endeksten CRB 2022 yılında yaklaşık %20 civarında yükseldi. S&P GSCI Emtia endeksindeki yükseliş ise %21’in üzerinde. En fazla artış enerji, sonrasında tarım ürünlerinde görüldü. Değerli metaller ortalama %1.5, endüstriyel metaller ise %20 gibi düşüş gösterdi. Emtia art arda iki yıldır hisse senedi piyasalarından daha fazla yükseldi. 2023’te de emtianın borsalara göre daha fazla artacağını düşünüyor. Amerikan bankacılık grubu, Çin ekonomisinin daha gevşek COVID-19 kısıtlamaları yoluyla kademeli olarak yeniden açılmasının demir cevheri fiyatlarını gelecek yılın haziran ayına kadar ton başına 150 dolara kadar yükseltebileceğini tahmin ediyor. Citi petrol için ise temkinli. Derin bir durgunluk senaryosunda fiyatların şu sıralar 75 dolarda gezinen fiyatların 60’lı rakamlara kadar inebileceği uyarısı yapıyor. Goldman Sachs’a göre emtialar 2023 yılında bir kez daha en çok artış gösteren varlık sınıfı olacak ve bu artış %40’ın üzerinde olacak. ABD ve Çin’deki ekonomik zayıflıklar nedeniyle 2023 ilk çeyreğin emtialar için “inişli çıkışlı” olabileceğini belirten Goldman Sachs, ilk çeyrekten sonra ise petrol, doğal gaz ve metal fiyatlarının yeniden artmaya başlayacağını savunuyor. Finans kuruluşu, bakır fiyatlarının 2023 yılının dördüncü çeyreğinde hali hazırdaki 8400 dolar/ton civarından 10.050 dolar/tona yükseleceğini tahmin ediyor. Goldman Sachs analistleri, S&P GSCI Toplam Getiri Endeksi’nin 2023 yılında %43 artacağını düşünüyor. Bankacılık grubu, Brent ham petrolünün 2023’ü 110 dolarda bitireceğine ve dolayısıyla petrolün altın ve bakırdan daha iyi performans göstereceğine inanıyor. Kuruluş, “Önümüzdeki aylarda mütevazı arz fazlası oluşabilir. Bununla birlikte, piyasa muhtemelen 2023’ün ikinci çeyreğinde dengeye dönecek ve 2023’ün ikinci yarısında arz açığı yaşayacaktır” diyor. Morgan; altın ve gümüşün faiz artırımları sona erene kadar baskı hissedebileceği uyarısı yapıyor ancak yılın ikinci yarısında yükseliş bekliyor. Bakır konusunda temkinli davranan kuruluş, maden arzı büyüdükçe fiyatların 2023’ün ortalarında iyice zayıflayacağı ihtimalini göz ardı etmiyor. Enerji krizinin 2023 yılında da sonlanması beklemiyor. Economist Intelligence tarafından yapılan analizlere göre 2023’te yüksek enerji fiyatları şirketleri ve tüketicileri yormaya devam edecek. Batılı ülkelerin Rusya’nın fosil yakıtlarına uyguladığı yaptırımların küresel petrol ve doğalgaz pazarını baskılamaya devam edecek. Pandemi sonrası artan güçlü talep ile zaten arz tarafında endişeler bulunan pazarda yeni üretim için de uzun yıllardır yatırımların düşük seyretmesi, enerjide fiyatların yeniden alevlenebileceği risklerine işaret ediyor.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Bundan sonraki kısım sadece kayıtlı meslektaşlarımıza açıktır. ÜCRETSİZ Kayıt için tıklayınız…