Emtia Fiyat Bülteni 2022’10

Değerli Meslektaşlarımız,

 

 

TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi 2022 yılı Eylül ayında 395.82 olarak, bir önceki aya göre %5.92 artarken, bir önceki yılın Aralık ayına göre %67.08 artış ve bir önceki yılın aynı ayına göre %103.26 artış gösterdi.

 

 

Satınalma ve Tedarik Zinciri mesleğinde üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD tarafından 22 Ekim’de Ankara Sanayi Odası’nda düzenlenecek CPO Ankara zirvesindeki 4 ana başlık belli oldu. Buna göre, CPO Ankara’da ele alınacak ana başlıklar şu şekilde olacak : Dijital Dönüşüm, Mesleki Gelişim, Kamu Satınalma ve Savunma Sanayii Satınalma. Ülkemizdeki üreticilerin global tedarik zincirlerinde yer alarak ihracatın attırılması ile birlikte ithalatın azaltılmasını amaçlayan “Buy from Türkiye” sosyal sorumluluk projesinin ön planda olacağı zirveye yerli ve milli siber güvenlik ürünleri ve çözümleri damga vuracak. Global risklerin giderek arttığı bu dönemde stratejik kategorilerin yerlileştirilmesi olası tedarik zinciri kesilmelerinin de önüne geçmiş olacak. Küresel Tedarik Zincirlerinin merkezinde yer almamızın büyük bir fırsat olduğu bilinci ile global krizleri, ülke olarak fırsata çevirmek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Özellikle, enerji fiyatlarının hızla artması sebebiyle Avrupa’da kapanan üretim kapasitelerini Türkiye olarak doldurma olasılığımız yüksek. Global piyasalardaki resesyon riskinin zil çaldığı dönemde, satınalma ve tedarik zincirleri olarak daha çevik hareket ederek, şirketlerimizin rekabet gücünü arttırabilir ve krizden büyüyerek çıkabiliriz. Bölgedeki meslektaşlarımızı tüm bu konuları ele alarak, ulusal sinerji oluşturmak adına CPO Ankara 2022’ye bekliyoruz.

Habertürk haberine göre, Dünya Bankası ve IMF, dünyanın 3 kilit ekonomisi olan Avro Bölgesi, Çin ve ABD’nin yavaşladığını belirtirken; 2026’ya kadar sürmesini tahmin ettikleri yavaşlamanın maliyetinin 4 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Dünya Bankası ve IMF, resesyon riskinin arttığını vurguladı. Avrupa’da bazı gelişmiş ekonomilerin yavaşladığına dikkati çeken Malpass, bu durumun gelecek yıl nereye gideceğinin görüleceğini aktardı. Dünya Bankası Başkanı Malpass, birçok gelişmekte olan ülkede ise para birimlerinin değer kaybetmesinin ülkeler için borç seviyelerinin giderek daha fazla yük haline gelmesi anlamını taşıdığını belirterek, faiz oranlarındaki artışın bunu ağırlaştırdığını anlattı. Malpass, enflasyonun ise herkes ancak özellikle de yoksullar için hala büyük bir sorun olduğunu vurguladı. IMF Başkanı Kristalina Georgieva da resesyon riskinin arttığı konusunda Malpass ile aynı fikirde olduğunu söyledi. Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin bu yıl veya gelecek yıl art arda en az iki çeyrek negatif büyüme göstereceğini hesapladıklarını anımsatan Georgieva, dünya ekonomisindeki yavaşlamanın 2026’ya kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık kayba neden olmasını beklediklerini belirtti. Georgieva, dünyanın üç kilit ekonomisinde de yavaşlama gördüklerine işaret ederek, bu ekonomilerin Avro Bölgesi, Çin ve ABD olduğunu anlattı. Bu durumun Avro Bölgesi’nde doğal gaz fiyatları kaynaklı olduğunu aktaran Georgieva, Çin’de ise Kovid-19 salgınıyla ilgili aksamalar ile konut sektöründe oynaklığın etkili olduğunu belirtti. Georgieva, “Çin’de büyümeyi aşağı çeken çok önemli bir sorun görüyoruz.” dedi. IMF Başkanı Georgieva, ABD’de de hala çok güçlü bir iş gücü piyasası olmasına rağmen artan faiz oranları nedeniyle ekonomik büyümenin ivme kaybettiğini dile getirdi. Borç krizi tehlikesini “büyük ve korkutucu” olarak nitelendiren Georgieva, gelişmiş ekonomilerin bu tehlikeyi kontrol altına alması gerektiğini vurgulayarak, bunun sadece yüksek borç yükü olan ülkeleri değil tüm ülkeleri etkileyeceğini ifade etti. Georgieva, “Güçlerimizi birleştirirsek, birlikte hareket edersek 2023’te önümüze çıkan acıyı azaltabiliriz.” diye konuştu. İklim değişikliğinin risklerine de değinen Georgieva, söz konusu risklerin ele alınması için dünyanın 3 ila 6 trilyon dolara ihtiyacı olduğunu ve özel sektörle iş birliğinin önem taşıdığını vurguladı. JPMorgan Chase & Co CEO’su Jamie Dimon, ABD ve küresel ekonominin gelecek yılın ortasına kadar resesyona girebileceğini söyledi.

AA haberine göre, Küresel çapta enflasyonist baskıların artacağı beklentileriyle ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere merkez bankalarının agresif faiz artırımları devam ediyor. Fed, arka arkaya 3. kez 75 baz puanlık faiz artırımına gitti ve agresif adımların gelecek dönemde de devam edeceği sinyali verdi. Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), federal fonlama oranını beklentiler doğrultusunda 75 baz puan artırarak 2008’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 3,00-3,25 bandına çıkardı. Üyelerin gelecek döneme ilişkin projeksiyonları; daha yüksek işsizlik ve yavaş ekonomik büyümeye işaret ederken, enflasyonun ancak 2025’te Fed’in yüzde 2’lik hedefine geri döneceğini ortaya koydu. Yetkililerin federal fonlama oranına ilişkin medyan beklentileri ise yıl sonu için yüzde 4,4 ve 2023 için yüzde 4,6 düzeyinde gerçekleşti. Bu da Banka’nın kasım ve aralıkta gerçekleştireceği toplantılarda en az 125 baz puan ile agresif faiz artırımlarına devam edeceğini gösterdi. Güncellenen projeksiyonlarla faiz indirimi başlangıcı için 2024’e işaret edilmesiyle bu yönde ilk hamlenin gelecek yıl yapılabileceği beklentileri de şimdilik rafa kalkmış oldu. Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonu aşağı çekmenin uzun süre trend altında büyüme gerektirebileceğini belirterek, uzun vadede potansiyelin altında bir büyümenin beklendiğini kaydetti. Fed’in ardından İngiltere, Norveç, İsviçre, Tayvan, Güney Afrika, Endonezya ve Filipinler merkez bankaları da politika faizinde artırıma gitti. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Banka, böylece arka arkaya 7. kez faiz artırımına gitmiş oldu. Söz konusu gelişmelerle emtia piyasasında geçen hafta, merkez bankalarının “şahin” politika adımlarının devam etmesi ve artan resesyon endişeleriyle düşüş eğilimi sürdü. Analistler, ABD başta olmak üzere merkez bankalarının yüksek enflasyon karşısında agresif faiz artırımlarını sürdüreceği, bu durumun da ekonomileri resesyona sürükleyeceğine ilişkin endişeler ve dolara olan talebin artmasının emtia fiyatlarını aşağı yönlü baskılamaya devam ettiğini söyledi. Dolar endeksi de gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enflasyonist baskılar karşısında agresif faiz artırımlarına devam edeceği beklentileriyle 20 yıl sonra tekrar 114 seviyesinin üzerine çıktı. Analistler, enerji krizinin neden olduğu üretim durgunluğu nedeniyle Avrupa’da azalan bakır talebinin bir süre için piyasa duyarlılığını domine edebileceğini belirtti. Peru’da bakırın ulaşım hattını engelleyen protestocu grubun eylemlerini hafifletmesiyle arza yönelik endişelerin azalması bakır fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi. Çin’in alüminyum ithalatının gerilemesi alüminyum fiyatlarında düşüşe neden oldu. Dolara olan talebin artması tarım emtiaları üzerinde baskı oluştururken, jeopolitik riskler ve iklim olayları da tarım emtialarını etkiledi. Tarım emtiaları, geçen hafta bir taraftan faiz artırımlarıyla düşerken, diğer taraftan jeopolitik riskler ve hava sıcaklıklarının artmasıyla yükseldi.
2Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun eylül sayısını “Arz Şokları ve Enflasyon Dünya Ekonomisini Sert Bir Şekilde Vuruyor” başlığıyla yayımladı. Raporda, Avrupa’daki gaz krizinin, yüksek enflasyonun ve küresel çapta para politikası sıkılaşmasındaki keskin hızlanmanın ekonomik beklentilere ağır bir darbe indirdiği kaydedildi. Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin düşürüldüğü raporda, dünya ekonomisinin bu yıl %2,4, 2023’te %1,7 ve 2024’te %2,8 büyümesinin beklendiği bildirildi. Fitch, haziran ayında açıkladığı tahminlerinde küresel ekonominin 2022’de %2,9, 2023 ve 2024’te %2,7’şer büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, Avro Bölgesi ve İngiltere’nin bu yılın sonlarında resesyona girmesinin, ABD’nin de 2023 ortalarında hafif bir resesyon yaşamasının beklendiğine işaret edildi. ABD ekonomisinin 2022 yılı büyüme tahmininin %2,9’dan %1,7’ye çekildiği belirtilen raporda, ülkenin 2023 yılı büyüme beklentisinin ise %1,5’ten %0,5’e indirildiği aktarıldı. ABD’nin 2024 yılı büyüme beklentisinin ise %1,3’ten %1,7’ye çıkarıldığı bildirildi. Raporda, Çin ekonomisinin toparlanmasının ise Kovid-19 salgınına karşı uygulanan karantina önlemleri ve gayrimenkul sektöründeki çöküş nedeniyle sınırlandığı aktarıldı. Raporda, Çin ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminin %3,7’den %2,8’e düşürüldüğü, 2023 yılı beklentisinin de %5,3’ten %4,5’e çekildiği belirtildi. Çin ekonomisinin 2024 yılı büyüme tahmininin ise %5’ten %4,7’ye indirildiği kaydedildi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, ülke ekonomisinin güçlü tüketim ve ihracat artışıyla bu yılın ikinci çeyreğinde güçlü bir şekilde büyüdüğü bildirildi. Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl %5,2, 2023 ve 2024’te %2,9’ar büyümesinin beklendiği kaydedildi. Fitch, haziran ayında yaptığı tahminlerde, Türkiye’nin bu yıl %4,5, 2023’te %3 ve 2024’te %2,9 büyüyeceğini öngörmüştü.

Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.

 

Bundan sonraki kısım sadece kayıtlı meslektaşlarımıza açıktır. ÜCRETSİZ Kayıt için tıklayınız…

This content has been restricted to logged in users only. Please login to view this content.

Tüm meslektaşlarımıza TÜSMOD Ailesi olarak başarılar dileriz.

Saygılarımızla,

TÜSMOD Yönetim Kurulu

TUSMOD Admin Haberler, Top_Rated

Facebook Twitter Google+ Whatsapp

Yorum yaz

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

CALL ME
+
Call me!
Choose your language »