Değerli Meslektaşlarımız,
- MESLEĞİNİN SESİ olmak isteyen BİREYSEL üyelik işlemleri için tıklayınız. (Not : Birseysel Üyeliklerimizde Yıllık Aidat yoktur.)
- UNDP Sürdürülebilirlik ve “Buy from TÜRKİYE“ projeleri üretebileceğiniz KURUMSAL üyelik işlemleri için tıklayınız.
- TÜSMOD MESLEKİ ETİK Kurallarına, KURUMSAL YÖNETİM İlkelerimize, KVKK ve REKABET KANUNUna uygun hareket ederek, mesleğe, meslektaşlarımıza ve ülkemize değer katan STK üyelik işlemleri için tıklayınız.
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi 2022 yılı Temmuz ayında 359.20 olarak, bir önceki aya göre %0.37 azalırken, bir önceki yılın Aralık ayına göre %51.62 artış ve bir önceki yılın aynı ayına göre %89.66 artış gösterdi.
Satınalma ve Tedarik Zinciri mesleğinde üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD, Boğaziçi Üniversitesi ile ortak yürütülen sertifika programını bitiren mezunları için uluslararası geçerliliğe sahip IFPSM sertifika programını Ekim ayında açıyor. Dünyada 44 ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Federasyonu (IFPSM), satınalma ve tedarik zinciri mesleğinin global anlamdaki en büyük temsilcisi konumunda. “Buy from TÜRKİYE” projesi ile ülkemizdeki üreticileri global tedarik zincirlerine ve satınalma yöneticilerine tanıtmayı hedefleyen TÜSMOD, bu sayede bir yandan ihracatın artmasına, diğer yandan da ithalatın azalmasına büyük katkı sağlıyor.
Satınalma ve Tedarik Zincirleri, Çin – Tayvan gerilimini endişe ile izlerken, FED Küresel Tedarik Zinciri Baskı Endeksi’ni yayımladı. AA haberine göre, bankadan yapılan açıklamada, küresel tedarik zinciri üzerindeki baskıların temmuz ayında düşüş gösterdiği kaydedildi. Son iki ayda gözlemlenen gevşemenin sürdüğüne işaret edilen açıklamada, küresel tedarik zincirleri üzerindeki baskının temmuzda Ocak 2021’den bu yana en düşük seviyeye gerilediği aktarıldı. Ekonomi Araştırma tarafından JP Morgan kaynaklı habere göre; Rusya-Ukrayna savaşı, daha geniş jeopolitik sonuçlar ve Çin’deki yenilenen COVID-19 karantinaları, zaten iç açıcı olmayan bir küresel tedarik zinciri durumunu daha da karmaşık hale getirdi. Rusya’ya uygulanan mevcut yaptırımlar ve daha fazla yaptırım potansiyeli, yakıt maliyetlerini etkilemeye devam ederek daha geniş tedarik zinciri krizine katkıda bulunuyor. Navlun piyasalarının Rusya ve Ukrayna’ya doğrudan maruziyeti sınırlı olsa da, küresel lojistik, hava sahası kısıtlamaları, tüketici talebinin gelecekteki belirsizliği ve Çin’in COVID-19 müdahalesiyle ilgili devam eden darboğazlar dahil olmak üzere artan sayıda risk faktörü ile mücadele etmek zorunda kalacak. Talepteki değişimler, işgücü eksiklikleri ve yapısal faktörler de dahil olmak üzere COVID-19 karantinası sırasında tedarik zinciri sorunları öne çıktı. Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’deki COVID-19 karantinaları son zamanlarda sorunları daha da kötüleştirdi. Tüketim malları, metaller, gıdalar, kimyasallar ve emtialar dahil olmak üzere belirli sektörlerde arzı etkiledi. 2022’de daha önce tedarik zincirindeki bozulmayı hafiflettiğine dair işaretler olsa da, gelişen küresel faktörler ve jeopolitik durum, yeni risklere ve streslere neden oluyor. Bazı sektörlerin gelecekteki tedarik zinciri sorunlarına diğerlerinden daha fazla etkilenmesi muhtemeldir. Rusya’nın küresel enerji, endüstriyel metaller ve yumuşak emtia arzındaki baskın rolü, emtia fiyat enflasyonunu 1960’lardan bu yana en yüksek seviyelere çıkardı. AB ve İngiltere, Rus gemilerinin limanlara yanaşmasını da yasakladı. Bu da Avrupa tedarik zincirleri ve emtia fiyatları için önemli bir risk oluşturuyor.
AA haberine göre, IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu “Kasvetli ve Daha Belirsiz” başlığıyla güncelledi. Raporda, 2021’deki geçici toparlanmayı, risklerin gerçekleşmesiyle 2022’de daha sıkıntılı gelişmelerin izlediği belirtildi. Küresel üretimin bu yılın ikinci çeyreğinde Çin ve Rusya’daki gerilemeler nedeniyle daraldığına işaret edilen raporda, ABD’de ise tüketici harcamalarının beklentilerin altında kaldığı kaydedildi. Raporda, dünya genelinde beklenenden yüksek enflasyonun özellikle ABD ve büyük Avrupa ekonomilerinde daha sıkı mali koşulları tetiklemesinin, Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve karantina önlemlerini yansıtan beklenenden daha kötü ekonomik yavaşlamanın ve Ukrayna’daki savaşın olumsuz etkilerinin salgın nedeniyle halihazırda zayıflayan dünya ekonomisini vurduğu aktarıldı. Dünya ekonomisinin geçen yıl %6,1 büyüdüğü anımsatılan raporda, küresel ekonominin bu yıl %3,2 ve gelecek yıl %2,9 büyümesinin beklendiği bildirildi. IMF, nisan ayında yayımladığı raporda, küresel ekonominin 2022 ve 2023’te %3,6 büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, bu yılın başlarındaki düşük büyümenin, azalan hanehalkı satın alma gücünün ve daha sıkı para politikasının ABD’de 1,4 puanlık aşağı yönlü revizyona neden olduğu aktarıldı. Çin’de karantina önlemleri ve derinleşen emlak krizinin ekonomik büyüme tahmininde aşağı yönlü revizyona yol açtığı belirtilen raporda, Avrupa’da da revizyonların Ukrayna’daki savaşın ve daha sıkı para politikasının etkilerini yansıttığı ifade edildi. Raporda, küresel enflasyon tahminin ise gıda ve enerji fiyatları ile arz-talep dengesizliklerinin devam etmesi nedeniyle bu yıl %7,4’ten %8,3’e revize edildiği belirtilerek, enflasyonun gelişmiş ekonomilerde bu yıl %6,6’ya, gelişmekte olan ekonomilerde de %9,5’e ulaşmasının beklendiği kaydedildi. Görünüme yönelik risklerin aşağı yönlü olduğu vurgulanan raporda, Ukrayna’daki savaşın Avrupa’nın Rusya’dan gaz ithalatının aniden durmasına yol açabileceği, enflasyonu düşürmenin beklenenden daha zor olabileceği, sıkı küresel finansal koşulların gelişmekte olan ekonomilerde borç sıkıntısına neden olabileceği, Kovid-19 karantinaları ile emlak sektörü krizinin tırmanmasının Çin’in büyümesini daha da baskılayabileceği ve jeopolitik ayrışmanın küresel ticaret ile işbirliğini engelleyebileceği aktarıldı. Raporda, artan fiyatların dünya genelinde yaşam standartlarını sıkıştırmaya devam ettiği belirtilerek, politika yapıcılar için enflasyonu kontrol altına almanın birinci öncelik olması gerektiği ifade edildi. Daha sıkı para politikasının kaçınılmaz olarak ekonomik maliyetleri olacağına işaret edilen raporda, ancak gecikmenin bunları yalnızca daha da kötüleştireceği kaydedildi. IMF’nin raporunda, ülkelerin güncellenen büyüme tahminleri de paylaşıldı. Buna göre, ABD ekonomisinin 2022 yılına ilişkin büyüme beklentisi %3,7’den %2,3’e indirildi. Ülke ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de %2,3’ten %1’e çekildi. Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini %2,8’den %2,6’ye düşürülürken, 2023 yılı tahmini %2,3’ten %1,2’ye revize edildi. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyüme tahminlerine de yer verilen rapora göre, Çin’in bu yıla ilişkin ekonomik büyüme beklentisi %4,4’ten %3,3’e indirildi. Çin ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de %5,1’den %4,6’ya çekildi. Hindistan ekonomisinin bu yıla dair büyüme beklentisi %8,2’den %7,4’e düşürülürken, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini %6,9’dan %6,1’e indirildi. Rusya ekonomisinin ise bu yıl %6 ve gelecek yıl %3,5 küçüleceği tahmin edildi. IMF nisan ayındaki tahminlerinde Rusya ekonomisinin 2022’de %8,5 ve 2023’te %2,3 daralacağını öngörmüştü.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Bundan sonraki kısım sadece kayıtlı meslektaşlarımıza açıktır. ÜCRETSİZ Kayıt için tıklayınız…