Değerli Meslektaşlarımız,
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %1.30 azalırken, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4.40 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %5.17 artış gösterdi.
Şirketlerin rekabet avantajının arttırılması konusunda her geçen gün daha kritik ve stratejik öneme sahip olan satınalma ve tedarik birimleri; yeni dönemde maliyet liderliği stratejilerinin yanına yenilikçilik, çeviklik ve kesinlik stratejilerini eklemek durumundalar. Tüm bunlar ise beraberinde tedarik ilişkileri yönetiminde dijitalleşmeyi getirmektedir. Satınalma ve tedarik yönetimi özelinde geliştirilen yazılımlar ile tedarikçimizi ayrık ve bağımsız düşünen bir yapıdan şeffaf ve işbirlikçi hareket eden çözüm ortağı konumuna taşıyabiliriz. Birimlerimizi daha teknolojik hale getirerek, anlık ve doğru veriler ile tedarikçimizin puanını izleyebilir, olası zayıf noktalarını görebilir, risk faktörlerini ve karşı önlemleri tanımlayabilir, tedarikçi kapasitelerinin siparişleri karşılayabilme yeteneğini ölçebilir, finansal risk faktörlerini takip edebiliriz. Daha da önemlisi, tüm bunların satınalma ve tedarik stratijlerimizi nasıl etkilediğini, hedeflerimizin neresinde olduğumuzu da karşılıklı olarak anlık takip edebiliriz. Dijital tanımlı aksiyon planlarımız ile gerek yenilikçilik, gerek çeviklik ve gerekse kesinlik bazlı çalışmalarımızı da yönetebiliriz. Aşağıda da yer alan makro gelişmeleri yapay zekaya sahip yazılımlar ile öğrenebilir ve yorumlayabiliriz. Kısaca, yeni dönemde birimlerimizin dijitalleşmesi konusuna daha önem vermemiz doğru olacaktır.
KMPG tarafından Ağustos ayında yayımlanan “Türkiye ve Dünya Ekonomisinde Makro Gelişmeler” başlıklı rapora göre; 2019 yılının ilk çeyreğinde olduğu gibi, ikinci çeyreğinde de dünya ekonomisinin gündeminde jeopolitik gerilimler, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmeleri ve Brexit süreci ön sırada yer almaya devam etti. Söz konusu unsurlar küresel ekonomik faaliyetin ivme kaybetmesine neden olurken, gelişmiş ülke merkez bankalarının daha genişlemeci bir duruş almalarına yol açtı. İkinci çeyrekte ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması üzerine, küresel ekonomik görünüm üzerindeki aşağı yönlü riskler arttı. ABD, Çin’den ithal edilen 200 milyar dolarlık ürüne uygulanan %10’luk gümrük vergisinin %25’e çıkarıldığını duyururken, Çin bu hamleye karşılık olarak ABD’den ithal ettiği 60 milyar dolarlık ürün için gümrük vergilerini artırdı. Haziran sonunda yapılan G-20 Liderler Zirvesi’nde ticaret görüşmelerinin devam etmesi konusunda anlaşmaya varılsa da yakın dönemde herkesi memnun edebilecek bir yol bulunması zor görünüyor. Bu arada geçen Temmuz sonundaki ABD-Çin heyetleri ticaret görüşmelerinden olumlu neticenin çıkmaması bir yana, ABD kanadı, 300 milyar dolarlık Çin ürünü ithalatına yönelik ek %10 vergi daha koydu. Ağırlıklı tüketim ürününe yönelik olan karar 1 Eylül’den itibaren uygulamaya sokulacak. Büyüme görünümündeki zayıflama küresel emtia fiyatlarında düşüşe yol açarken, ABD – İran gerilimi başta olmak üzere jeopolitik belirsizlikler ikinci çeyrek boyunca petrol fiyatlarında dalgalanmalara neden oldu. Küresel piyasalar genel anlamda kırılgan bir seyir izlerden Fed, beklendiği gibi faiz indirimine gitti. ABD Merkez Bankası Fed, 11 yıl sonra ilk kez faiz indirimine giderek, 25 baz puanlık indirim yaptığını açıkladı. Üretim ve ticarete ilişkin öncü veriler yavaşlamanın ikinci çeyrekte daha belirginleşmeye başladığını gösteriyor. Küresel sanayi üretimi verileri ilk çeyrekte bir önceki döneme göre ortalamada %0,3 büyümeden sonra, Nisan’da %0,6 küçüldü. Küresel ticaret hacmi ise ilk çeyrekteki %0,2’lik ortalama gerilemenin ardından, Nisan’da da %0,7 oranında daraldı. FED ve ECB başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerden gelen destekleyici para politikası sözlü yönlendirmeleri, küresel ekonomideki riskleri kısmen sınırlıyor. Ancak jeopolitik belirsizlikler aşağı yönlü risklerin canlı kalmasına neden oluyor. Bu nedenle dünya büyümesindeki yavaşlamanın yılın ikinci yarısında ılımlı bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Kalıcı toparlanma için ise dünya ticaretindeki korumacı eğilimleri bertaraf edecek yeni bir uzlaşı zemininin oluşması gerektiği düşünülüyor. Avrupa’da 2018 ikinci yarıda belirginleşen yavaşlama eğilimi, 2019 ilk yarıda kısmen dengelenmiş görünüyor. Ancak görünümü etkileyen ticaret savaşları, Brexit süreci gibi belirsizlikler kırılganlıkların devam ettiğini ortaya koyuyor. Gelişmekte olan ekonomilerde 2019 ilk yarıda yavaşlama daha belirgin hale geldi. Çin’in yıllık büyüme hızı %6,4’te sabit kalsa da diğer ekonomilerin büyüme hızları 2018 son çeyreğine göre geriledi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre, Türkiye ekonomisi 2018 üçüncü ve dördüncü çeyreklerdeki daralmaların ardından 2019 ilk çeyrekte, bir önceki döneme göre %1,3 büyüme kaydetti. Bu nedenle de ekonomik aktivitenin çeyrekten çeyreğe iki dönem üst üste daralma olarak tanımlanan teknik resesyondan çıktığı iddia edildi. Öte yandan, herhangi bir mevsimsel veya takvim etkisinden arındırılmamış verilerde ise 2019 ilk çeyrekte GSYH 2018’in aynı dönemine göre %2,6’lık küçülme kaydetti. Bu rakamı dikkate alanlar ise Türkiye ekonomisinin hala resesyonda olduğu görüşünü dile getirdiler. Her iki görüşün de haklılık payı olmakla birlikte, büyüme verilerine ilişkin detaylar ekonomik aktivitede kırılganlıkların devam ettiğini gösteriyor. Talep koşullarındaki olumlu etkilere ragmen fiyatlama davranışlarındaki bozukluk ve döviz kurları ile diğer maliyet unsurlarındaki oynaklık enflasyonda riskleri canlı tutuyor. Ayrıca yüksek asgari ücret artışı ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi nedeniyle fiyatlama davranışlarında ve enflasyon görünümünde iyileşmenin sınırlı kalabileceği değerlendiriliyor. Bu nedenle 2019 yılı sonunda enflasyonun en fazla yüzde 15’e inebileceği öngörülüyor.
Metal-Demir-Çelik :
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Ağustos ayında %4.19’luk azalış ile 5.677 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Bakır Stokları ise Ağustos ayında %16.24’lük artış gösterdi. Foreks’e göre, Bakır fiyatlarında düşüşte küresel resesyon endişesi ve Çin’de zayıf sanayi büyüme rakamları etkili oldu. ABD’de 10 yıllık hazine tahvil gelirleri iki yıllık gelirin altına düşmesiyle küresel resesyon endişesi arttı. Reuters habere göre Şili’nin bakır madencisi Codelco’nun yeni CEO’su, ABD’nin Çin ticaret savaşının yarattığı küresel dalgalanmaya rağmen, kırmızı metalin uzun vadeli piyasa fiyatı konusunda “iyimser” olduğunu açıkladı. Şili’nin Cochilco eyaleti bakır komisyonu, bakır fiyatı konusundaki tahminini pound başına 3.05 dolar olarak gerçekleştirdi ve 2020’de Çin’deki büyüme beklentilerini artırarak bu tahmini 3.08 dolara yükseldi. JP Morgan 2019 üçüncü çeyrekte fiyatların, Çin’deki altyapı harcamalarının %10 civatında artması ile bakır ihtiyacının artacağı beklentisi ile 6.200 USD/ton’a ulaşacağını belirtiyor. Bununla birlikte bakır fiyatlarını 2020 ylında zayıf talebin etkisi ile 5.400 USD/ton’a gerileyeceğini belirten JP Morgan, ABD’de 12 ay içinde resesyon beklentisinin artmasının da fiyatlar üzerinde ilave düşüş baskısı oluşturmasını öngörüyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Ağustos ayında %3.60’lık düşüş ile 1.776 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Alüminyum Stokları ise Ağustos ayında %9.90’lık azalış gösterdi. Uluslararası Alüminyum Enstitüsüne (IAI) göre, küresel alüminyum üretimi bu yılın ilk yarısında% 0,5 oranında azalarak 31,6 milyon tona geriledi. IAI ‘a göre bu durum endişe verici bir gelişme değil, gerçek şu ki, küresel üretim 2009’daki Küresel Krizden bu yana yıllık bazda düşüş kaydetmedi. Çin’in üretimi geçen yılın Haziran ayına kıyasla % 3.1 azalırken, 2019 ilk altı ayda da 0.4 oranında düşüş gösterdi. Çin Demirdışı Metaller Sanayicileri Birliği’ne göre, Çin’in 2019 alüminyum talebindeki artış, geleneksel sektörlerden gelen talep yetersizliğinden dolayı %1 olarak gerçekleşti. Talep büyümesini desteklemeyi amaçlayan ekonomik teşvik önlemlerinin bugüne kadar talep üzerinde neredeyse hiç bir etkisi olmadığı belirtilirken, Çin’de alüminyum fiyatlarının zayıf kalacağı ve Eylül ayından önce yükselmesi beklenmiyor. Bununla birlikte, Antaike ‘e göre, Çin’in 2019’da yaklaşık 1 milyon ton / yıl yeni alüminyum kapasitesi de eklenecek. Fastmarkets, Rotterdam Alüminyum P1020A primini ton başına 5 USD arttırarak, 150-155 USD olarak değerlendirdi. ABD Midwest P1020A primi, zayıf talep nedeniyle Temmuz ayının ortasında 16 ayın en düşük seviyesini görerek 391 – 402 USD/tona gerilemişti. İtalya’daki alüminyum kütük primi, tedarikçilerden gelen agresif şekilde düşük teklifler ve zayıf talep nedeniyle iki yılda en düşük seviyeye düştü. Fastmarkets, DDP Brescia İtalya 6063 alüminyum billet primlerinin 330-350 USD/ton ile 2017 Ocak ayından bu yana görülen en düşük değer olduğunu belirtirken, Avrupa billet arz fazlası ve zayıf talep piyasayı aşağı iten başlıca itici güç olmaya devam edecek yorumunda bulundu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Ağustos ayında %24.35’lik artış ile 17.850 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Nikel Stokları ise Ağustos ayında %6.17’lik artış gösterdi. Endonezya Nikel Üreticileri Birliği, hükümete 2022’de başlayacak ham mineral ihracatı yasağının öne çekilmemesi için çağrıda bulundu. Birlik Genel Sekreteri, ihracat yasağının öne çekileceğine dair plan değişikliğinden dolaylı olarak haberdar olduklarını belirterek “2020 yılı son tarihi ile uyumlu olun çünkü insanlar dökümhane inşa etmek için yatırım yaptı, 2022’ye kadar ihracat yapacağı beklentisi ile borçlandı” dedi. Endonezya kaynaklı bu arz bozulması fiyatları ciddi oranda arttırdı. Analistler, Endonezya’nın küresel nikel tedarik zincirindeki öneminin dışında, nikelin diğer tüm temel metallerin performansını belirleyen son fiyat hareketinin aşıldığı görüşünde olduklarını ifade ediyor. Analistler, Endonezya’nın bu son hamlesinin piyasayı ciddi derecede sıkılaştırmasının muhtemel olduğunu belirtiyor. Outokumpu Eylül ayı paslanmaz prim değerleri ise 430 kalite için 8 EUR/ton düşüş, 304 Kalite için 175 EUR/ton ve 316 kalite için 237 EUR/ton artışla açıklandı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Ağustos ayında %7.42’lik düşüş ile 2.245 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Çinko Stokları ise Ağustos ayında %13.65’lik azalış gösterdi. ILZSG’ye göre, küresel çinko pazarı yılın ilk altı ayında 134.000 ton açık verdi. Küresel çinko madeni üretimi, 2018’de aynı dönemde 6.24 milyon tona yükselirken 6.36 milyon tona yükseldi. Çin, Hindistan, Finlandiya, İrlanda, Meksika, Peru, Türkiye ve ABD’de maden üretimi geriledi. Avustralya, Namibya, Güney Afrika ve İsveç’te arttı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Ağustos ayında %2.93’lük artış ile 2.038 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. Aynı dönem için Kalay fiyatları ise %8.55’lik azalış ile 15.775 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Kurşun Stokları, Ağustos ayında %1.55’lik azalış gösterirken, aynı dönem için Kalay Stokları ise %21.97’lik artış gösterdi. Yılın ilk yarısında kurşun açığı 65.000 tona ulaştı. Avrupa, Hindistan ve Peru’daki artışla kurşun madeni üretimi, geçen yıl 2,28 milyon tona yükselten 2,30 milyon tona ulaştı. Çin, Hindistan ve Kore Cumhuriyeti’ndeki artışla birlikte kurşun metal üretimi, geçtiğimiz yıl 5.64 milyon tona yükselerek 5.74 milyon tona yükseldi. Endonezya’daki Jakarta Gelecek Borsası (JFX) yeni bir fiziksel kalay sözleşmesi başlatacak. Uluslararası Kalay Birliği (ITA) tarafından yapılan açıklamaya göre, yeni sözleşme ülkenin en büyük teneke üreticisi PT Timah tarafından destekleniyor.
Demir Cevheri fiyatları Ağutos ayında ciddi düşüş gösterrek, Ağustos ayını %31.1’lik düşüş ile 82 dolar seviyelerinde kapattı. Bu şekilde 2018 yılı sonundaki değerine yakın bir yere gerilemiş oldu. İnşaat noktası haberine göre, fiyatlardaki düşüşün nedenleri; Brezilya’daki Vale’nin desteğindeki arz artışı ve Ocak’ta Brumardinho barajının patlamasından sonra kapasiteyi artırma çabaları olarak gösteriliyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Eylül’den beri Çin’e yapılan 300 milyar $’lık ithalatta %10’luk ek bir tarife eklenmesi teklifiyle ateşlenen Çin’le olan ticaret savaşı, üreticilerin taleplerinin azaltmasına ve demir cevheri değerinin de düşmesine neden oluyor. Bununla birlikte, Fitch Solutions, demir cevheri fiyat artışlarının zirveye ulaştığını belirterek, bu yıl için demir cevheri fiyat tahminini 80 $ / ton’dan 90 $ / ton’a yükseltti. Firma, düzeltmenin arz kesintileri nedeniyle gerçekleştiğini, ikinci çeyrekte fiyatların yükselişine yol açan güçlü talebe bağlı olduğunu ve bunun yıllık ortalama fiyatı 92 $ / ton seviyesine yükselttiğini belirtti. Fitch’e göre Çin’deki ekonomik büyümenin yavaşlaması, yerel çelik talebinin düşmesine neden olacak ve küresel piyasalardaki aşırı çelik üretimi etkisi ile demir cevheri fiyatları aşağı yönlü olacak. Fitch ayrıca, Avustralya ve Brezilya’da olduğu gibi nakit maliyeti 20 $/ton’un altında olan büyük küresel üreticilerin ek üretim ve madencilik projelerini teşvik etmesi, önümüzdeki beş yılda demir cevheri fiyatlarının daha da zayıflamasına neden olacak ve fiyatlar 2023 yılına kadar 57 USD/ton’a kadar düşecek yorumunda bulundu.
Plastik ve Kauçuk :
Ağustos ayında yurtiçi plastik piyasasında ortalama olarak %0.82’lik azalış görülürken, en yüksek azalış %2.16 ile PA fiyatlarında görülürken, diğer ana plastic gruplarının fiyatlarının yatay hareket ettiği görüldü. Chemorbis haberine göre, Türkiye’de PE piyasası, üç aydan uzun bir süredir devam eden düşüş eğilimini bayram tatilinden sonraki ilk hafta da sürdürdü. Fiyatlar üzerinde baskı kuran başlıca etkenler, yetersiz talep ve özellikle YYPE film için verilen cazip Amerikan teklifleri oldu. Çin PE piyasasının verdiği kayıplar da bu tabloyu perçinledi. ChemOrbis Fiyat Endeksi’ndeki verilere göre, haftalık ortalama AYPE ve LAYPE film fiyatları Şubat 2009’dan bu yana görülen en düşük seviyelere işaret ediyor. Veriler, en belirgin düşüşleri gösteren YYPE film fiyatlarının da Ocak 2009’dan bu yana görülen en düşük seviyede olduğunu ortaya koyuyor. Orta Doğu’daki önde gelen üreticiler, tekliflerini Haziran ayından bu yana büyük ölçüde stabil tutuyor veya düşürüyor. Afrika’nın PP ve PE piyasalarında da son aylarda benzer bir eğilim hakim. Her iki bölgede de yavaşlayan makroekonomik faaliyetler, piyasaları üçüncü çeyreğin sonuna kadar zayıf tutacak gibi gözüküyor. Avrupa’da, PP faaliyetleri süregelen tatil rehaveti nedeniyle kademeli bir toparlanma gösterdi. Eylül ayına dair beklentiler, tatil öncesindeki döneme kıyasla zayıfladı. Eylül propilen kontratı, Cuma günü geç saatlerde 50€/tonluk bir düşüşle yapıldı. Bazı oyuncular, zayıf dinamiklerin ışığında PP fiyatlarının bir miktar indirim göreceğini öngörüyor. Propilen kontratındaki beklentileri aşan düşüş, PP fiyatlarının da aylık bazda gerilemesine yol açacak. Yine de, ChemOrbis Fiyat Endeksi’nde yer alan haftalık ortalama verilere göre PP fiyatlarının halihazırda 2 yılın en düşük seviyelerinde yer alması, düşüşlerin miktarını dizginleyebilir. Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya PVC piyasalarında arz sıkışıklığı devam ederken, oyuncular önde gelen bir Tayvanlı üreticinin Ekim ayı fiyat açıklamasına ilişkin beklentilerini dile getirmeye başladı. Önde gelen Tayvanlı üretici Eylül PVC tekliflerinde 30$/tonluk artış uygulamış, bu adımı diğer birçok Asyalı üretici de takip etmişti. Özellikle Hindistan’da alıcılar, Eylül ayı işlemlerinde önerilen zam miktarını ödemeyi kabul etti. Arzdaki sıkışıklık, piyasanın izleyeceği yönde belirleyici olmayı sürdürdü. Oyuncuların Ekim ayı için ilk beklentileri fiyatların stabil kalacağı veya ufak artışlar göreceği yönünde. ABD hükümetinin 550 milyar dolarlık Çin malı üzerinde vergileri %5 artırmasıyla daha önce nispeten durulan ticaret savaşında tansiyon yeniden yükseldi. ABD’nin bu adımı, Çin’in 75 milyar dolarlık Amerikan malı üzerine uyguladığı yeni vergilere misilleme olarak geldi. Çin’in açıkladığı yeni vergilerle hız kazanan ticaret savaşının son hedefi Amerikan AYPE oldu.
Kağıt ve Kereste :
Yurtiçi kağıt fiyatları Ağustos ayında ortalama %4.76’lık azalış gösterirken, yurtiçi üreticilerden ara mamuller için yeni fiyat bildirimi yapılmadı. Euwid’e göre, Kuzey Ağartılmış Yumuşak Ağaç Kraft (NBSK) hamuru fiyatlarındaki olumsuz eğilim Avrupa piyasalarında sürüyor. Zayıf talep, Avrupa kağıt pazarlarının özelliği olmaya devam ediyor. Kağıt hamuru üreticilerinin umdukları talep ve fiyatlar Ağustos ayında da gerçekleşmedi. Halen NBSK ve Ağartılmış Okaliptus Kraft hamurundaki arz fazlalığı fiyatlara aşağı yönlü baskı yapıyor. Avrupa’daki pek çok kâğıt fabrikasının Ağustos ayında duruşları ve üretim kesintileri ise Eylül ayı siparişleri için fiyat artış nedeni olarak gösterilebilir. Almanya’daki zayıf talep fiyatlar üzerinde düşüş baskısı yaratırken, İngiltere’de zayıf talebe ragmen fiyatlarda düşüş görülmedi. Sadece kaplanmış ince kağıtlarda indirimler açıklandı. Çin yönetiminin “kara kerestecilik” hakkında ciddi önleyici tedbir alamadığı sürece Rusya Çevre Bakanılığı kereste ihracatını tamamen yasklayabilir. Bu açıklamada bulunan Çevre Bakanı, Çin tarafına seslenerek, komşu ülkesinin içişleri organlarının kaçak keresteciler probleminin çüzümüne ciddi yaklaşmasını talep etti. Kereste kaçakçılığını önlemek amacıyla bakanlık ayrıca iki ülke ortak sınır bölgesinde Rusya tarafında fidan yetiştirme çiftliklerinin kurulmasını önerdi. Japonya, 2019 ikinci çeyrekte Kanada ve Finlandiya’dan yapılan ithalatı azaltarak Rusya’dan kereste ithalatını artırdı. Japonya toplam kereste ithalatı %3,52 ile 1,6 milyon m3’e gerilerken, ithalat değeri % 8,32 düşüşle 576,4 milyon $ oldu. Bu şekilde ikinci çeyrek ortalama kereste ithalat fiyat 360,25 USD/m3 oldu.
Enerji ve Petrol :
Doğalgaz fiyatlarına 1 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere %14.90 zam yapıldı. 1 Ağustos’ta da konutlarda kullanılan doğalgaza %14.97, sanayi bölgeleri için ise %13.73 oranında zam yapılmıştı. Analistlere göre, fiyat anlaşmalarının yıllık yapılması nedeniyle, yurtiçi fiyat artışlarının global doğalgaz fiyatları ve kur ile bir ilişkisi bulunmuyor. Pompa fiyatları Ağustos ayında Motorin için %0.63’lük azalış, K95 Benzin için %3.04’lük azalış gösterdi. Global piyasalarda ise Ham Petrol %5.94’lük azalış ile 55.10 dolar/varil ile ayı kapatırken, Doğalgaz %2.33’lük artış ile 2.285 dolar/mmbtu seviyelerinde ayı kapattı. Rusya Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığı, 2019 ile 2024 yılları arasındaki petrolün satış fiyatı ile ilgili tahminlerini kamuoyuna duyurdu. Bakanlık petrol fiyatlarında önümüzdeki yıl yaklaşık %32 oranında düşüş bekliyor. 2024 yılına kadar 40 dolar bandının aşılamayacağını tahmin eden bakanlık, 2019 yılında 62.2 olan petrolün varil fiyatını 2020 yılı için 42.5, 2021 yılı için 43.3, 2022 yılı için 45, 2023 yılı için 45.2 ve 2024 yılı için 45.9 dolar olarak tahmin edildiğini belirtti. ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta 2.7 milyon varil (yüzde 0.6) azalarak 437.8 milyon varile gerilediğini açıkladı. Piyasa beklentisi stokların 1.9 milyon varil azalacağı yönündeydi. Ham petrol stokları bir önceki hafta 1.6 milyon varil artış kaydetmişti. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütüne (OPEC) üye ülkelerin petrol ihracından elde ettiği gelir geçen yıl bir önceki yıla göre %32 artarak 711 milyar dolar yükseldi. AA muhabirinin ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerinden derlediği bilgilere göre, söz konusu gelir artışında ham petrol fiyatlarındaki yükseliş etkili oldu. Dünya genelinde en yaygın kullanılan Brent türü petrolün ortalama varil fiyatı 2017’de 54 dolarken, 2018’de bu rakam %31 artışla 71 dolara yükseldi. Bu dönemde ABD’nin Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolünün ortalama varil fiyatı ise 51 dolardan 65 dolara çıkarak %27 artış kaydetti. Opec, 2019 yılı için talep büyüme görünümünü azaltırken, 2020 yılı için tahminini ise değiştirmedi.
Döviz Kurları :
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos tarihli Beklenti Anketine göre 2019 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 6.14 TL iken, bu anket döneminde 5.90 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 6.47 TL ve 6.27 TL olarak gerçekleşmiştir. Para Medya’nın aktardığı habere göre Uluslararası alanda milyonlarca müşterisi bulunan HSBC, Türk Lirası ile ilgili yeni bir tahminde bulundu. HSBC 2019 sonu için 1 doların 6.5 lira olacağı yolundaki tahminini son raporunda yayınladı. Söz konusu raporda dolardaki hedefe gerekçe olarak şu gelişmeler gösterildi: 4. çeyrek artması beklenen enflasyon ve Merkez Bankası’ndan gelecek faiz indirimleri nedeniyle reel faizin sıfıra yaklaşması, Cari açığın tekrar artma ihtimali, Reel faizlerdeki daralma nedeniyle dolar talebinin artma ihtimali, 4. Çeyrekte artacak olan dış borç ödemeleri. JP Morgan, EUR/USD paritesi için 2019 yıl sonu tahminini aşağı yönlü revize etti. Banka, EUR/USD için daha önce 1,13 olan beklentisini 1,10 seviyesine indirirken, 2020 yılı ikinci çeyrek için beklentisini de 1,15’den 1,13’e değiştirdi. JP Morgan yaptığı değerlendirmede, Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nin güvercin duruşunun herhangi bir faiz artırımın öngörülebilir gelecek için gündemden çıktığına işaret ettiğini belirtti. Yapılan değerlendirmede, “ECB’nin güvercin duruşunun kur için uzun süreli bir tema olmaya devam etmesinin büyük olasılık olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Commerzbank’ın EUR/USD paritesi için Ağustos ayı tahmini ise 2019 Q3, Q4 ve 2020 Q1, Q2, Q3 için sırasıyla 1.10, 1.12, 1.14, 1.16 ve 1.18 şeklinde artış beklentisi yönlü oldu. Citibank tahmini de benzer bir yapı göstererek, 0-3 ay için 1.08, 6-12 ay için 1.10 ve uzun dönemde 1.20 olarak açıklandı.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri :
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,59 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre %13,45 ve on iki aylık ortalamalara göre %30,51 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %0,71 artış, imalat sanayi sektöründe %1,01 düşüş, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektöründe %4,33 artış, su temini sektöründe %1,35 artış olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla düşüş; %7,74 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %1,94 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler, %1,94 ile ana metaller olarak gerçekleşti. Buna karşılık tütün ürünleri %38,27, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı %4,33, metal cevherleri %2,50 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2019 yılı Ağustos ayında aylık en fazla düşüş %0,89 ile ara malında gerçekleşti.
Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurt dışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %2,33 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,88, bir önceki yılın aynı ayına göre %16,32 ve on iki aylık ortalamalara göre %36,98 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %1,27, imalat sanayi sektöründe ise %2,36 düşüş olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla düşüş; %4,41 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler, %4,14 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler, %4,10 ile içecekler sektöründe gerçekleşti. Buna karşılık, kok ve rafine petrol ürünleri %3,03, diğer mamul eşyalar %0,25 ile bir önceki aya göre endeksin arttığı alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2019 yılı Temmuz ayında en fazla aylık düşüş %2,92 ile sermaye mallarında gerçekleşti.
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi | Commodity Price Index |2019’09 : Satinalma_TR_Fiyat_Endeks_YTD201908_M
Saygılarımızla,
TÜSMOD Yönetim Kurulu