Değerli Meslektaşlarımız,
TÜSMOD olarak Satınalma ve Tedarik Yönetimi’ni üst düzeyde temsil edecek çalışmalara imza atmaya devam ederken, meslek adına en güncel konuların, en iyi uygulamaların ve en doğru içeriklerin yer alacağı, üniversitelerde meslek insanı yetiştirmeye yönelik “Mesleki Sertifika Programı” oluşumunu yürütüyoruz. Bu kapsamda, 22 ana mesleki başlık altındaki eğitimler, mesleki uygulamalar ve saha ziyaretleri desteklenecek. Katılımcılar, eğitim dönemi sonunda yapılacak olan vaka analizi ile öğrendiklerini uygulamaya dökebilecekler. Mesleğin üst düzey eğitim programda yurtiçinden ve yurtdışından konularının uzmanı profesyoneller ve akademisyenler yer alacak. TÜSMOD Satınalma ve Tedarik Yöneticiliği Mesleki Sertifika’sının yurtiçinde aranan ve yurtdışında geçerli olan değerli bir diploma olması bekleniyor. Program ile ilgili detaylar TÜSMOD sayfasından takip edilebilir. Programın ana konularından biri olan satınalma fiyat yönetimi kapsamında meslektaşlarımızın şirketlerinde özellikle maliyet tasarrufu konusunda çalışmalar yaptığını takip ediyoruz. Zira, Fiyat Endeksi’nden görülebileceği üzere 2019 yılında geçen yıla göre fiyatları azalan emtialar için geçen yıl verilen artışların görüşülmesi zamanının geldiği görülüyor. Meslektaşlarımızın değişen fiyatları tekrar masaya yatırarak yıl sonuna kadar stratejilerini tedarikçileri ile oluşturması faydalı olacaktır.
Anadolu Ajansı haberne göre, Uluslararası Para Fonu (IMF), 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin küresel büyüme tahminini düşürdü. IMF’nin Küresel Ekonomik Görünüm güncelleme raporunda, küresel ekonomik büyümenin bu yıl için %3,3’ten %3,2’ye, 2020 için de %3,6’dan %3,5’e çekildiği belirtildi. Raporda, “Küresel büyüme düşük seyretmeye devam ediyor. Nisan ayındaki rapordan bu yana ABD, belli Çin ithalat kalemlerine yönelik gümrük vergilerini arttırdı. Çin de ABD’den ithal edilen bazı kalemlerin alt kümelerine yönelik vergileri artırarak buna karşılık verdi.” değerlendirmesine yer verildi. Küresel teknoloji ürünleri tedarik zincirlerinin ABD’nin vergi artırma politikası tarafından tehdit edildiği belirtilen raporda, İngiltere’nin AB’den ayrılmasına ilişkin belirsizliklerin devam ettiği, küresel jeopolitik gerilimlerin enerji fiyatlarını etkilediği kaydedildi. Şu ana kadar açıklanan ekonomik büyüme verilerinin küresel bazda enflasyonda azalmaya ve beklenenden daha düşük bir küresel aktiviteye işaret ettiği aktarılan raporda, yatırımların ve tüketicilerin talebinin gelişmiş ve gelişen ekonomilerde baskılandığı, şirketler ve hanehalkının uzun vadeli harcamalardan geri durduğu bildirildi. IMF raporunda, tahminlere ilişkin risklerin temelde aşağı yönlü olduğu belirtilerek, gelecek dönemde ticaret ve teknoloji gerilimlerinin artması, buna bağlı olarak yatırımların azalması ve yatırımcı algısının bozulması, yıllarca süren düşük faiz politikalarının ardından finansal kırılganlıkların artması, deflasyon baskılarının artması ve para politikalarının olası bozulmalara karşı hareket alanının kısıtlanmasının olası riskler arasında görüldüğü kaydedildi. Raporda, 2020 yılında küresel ekonomik büyümenin artmasının, finansal piyasalardaki algının genel olarak destekleyici olmasına, dönemsel baskıların özellikle Avro Bölgesi başta olmak üzere azalmasına, Arjantin ve Türkiye gibi bazı gelişen ekonomilerin dengelenmesine, İran ve Venezuela gibi ülkelerde ekonomik çöküşten kaçınılması gibi faktörlere bağlı olduğu bildirildi. 2019 yılına kıyasla 2020’de beklenen küresel ekonomik büyüme farkının yaklaşık %70’inin gerilim altındaki ekonomilerden gelmesinin beklendiği aktarılan raporda, “Gelişen ekonomiler ve gelişen Avrupa ekonomileri için 2019 yılında baskılanmış ekonomik görünüm, büyük oranda ilk çeyrekte tahmin edilenden daha güçlü mali destek yoluyla gelen büyüme sürprizinin görüldüğü Türkiye’nin görümünü yansıtıyor.” denildi. IMF raporuna göre, ABD için büyüme tahmini 2019’da %2,3’ten %2,6’ya yükseltilirken, 2020 yılı için %1,9 ile sabit bırakıldı. Avro Bölgesi için 2019 büyüme tahmini %1,3’te sabit tutulurken, 2020 için %1,5’ten %1,6’ya çıkarıldı. Büyüme tahmini bu yıl için %0,8’den %0,7’ye düşürülen Almanya için 2020’de büyümenin %1,4’ten %1,7’ye çıkması öngörülüyor. Japonya için 2019’da büyüme %1’den %0,9’a, 2020 için de %0,5’ten %0,4’e düşürüldü. İngiltere için 2019’da büyüme %1,2’den %1,3’e çıkarılırken, 2020 için %1,4’te sabit bırakıldı. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde büyüme tahmini 2019 için %4,4’ten %4,1’e, 2020 için de %4,8’den %4,7’ye indirildi. Çin’de büyümenin bu yıl %6,3’ten %6,2’ye, 2020 için de %6,1’den %6’ya düşürüldü.
Dünya Bankası, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticari savaşın küresel ekonomiyi tehdit ettiğini belirterek, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin küresel büyüme beklentilerini düşürdü. Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda, 2018 sonuna ilişkin küresel büyüme tahmininin %3,1’den %3’e, 2019 için %3’ten %2,9’a çekildiği bildirildi. Raporda, dış talepteki azalış, artan borçlanma maliyetleri ve devam eden politik belirsizliklerin gelişen ekonomilerin büyümesi üzerinde baskı oluşturmaya devam etmesinin beklendiği vurgulandı. Türkiye’de bu yıl ekonomik aktivitenin yavaşlamasının beklendiği aktarılan raporda, yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları, düşük güven seviyesi, azalan tüketim ve yatırımlar nedeniyle ekonomik büyümenin 2019 sonunda %1,6 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü bildirildi. Hazine ve Maliye Bakanlığın öngörülerine göreyse, Türkiye’nin 2019’da %2,3 büyümesi bekleniyor. Raporda, Türkiye için 2020 yılında, 1 puanlık azalışla büyümenin %3’e çekildiği, 2021 yılı ekonomik büyümesinin ise %4,2 seviyesine yükselmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Dünya Bankası Başekonomisti ve raporu hazırlayanlardan Franziska Ohnsorge, AA’ya yaptığı konuşmasında, önümüzdeki dönemde Türkiye’de resesyon beklentilerinin olmadığını ifade etti.
On Birinci Kalkınma Planı’nda, küresel ekonomide korumacı ticaret politikası eğilimleri, Çin ekonomisindeki ivme kaybı, Brexit’e ilişkin gelişmeler ve özel sektörün yüksek borçluluğunun “risk” unsuru olmaya devam edeceği vurgulandı, gelişmiş ülkelerin para politikalarındaki destekleyici duruşun devam etme eğiliminin ise kırılganlıkları öteleyebilecek “fırsat” olarak ortaya çıktığının altı çizildi. Euronews haberine göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yıldönümü olan 2023 yılı için konulan hedefler 2014 yılında kabul edilen bir önceki kalkınma planının yaklaşık yarısı kadar azaldı. 11. Kalkınma planında gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) 1 trilyon 80 milyar dolara yükselmesi öngörülürken kişi başına düşen milli gelirin 12 bin 484 dolar çıkması ihracatın 226,6 milyar dolar ulaşması ve işsizlik oranının %9,9 düzeyinde olması hedefleniyor. Bu hedefler 10. Kalkınma Planı’nda GSYH için 2 trilyon dolar, kişi başına milli gelir 25 bin dolar, ihracat 500 milyar dolar ve işsizlik oranı da %5 olarak belirlenmişti.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır :
Metal-Demir-Çelik :
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Temmuz ayında %0.75’lik azalış ile 5.926 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Bakır Stokları ise Temmuz ayında %20.34’lük artış gösterdi. Foreks’e göre, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının tırmanması, Londra Metal Borsası’nda 3 ay vadeli bakır fiyatının Ağustos’un ilk haftasında 5.640 dolar ile son 2 yılın en düşük seviyesine gerilemesine yol açtı. Bu seviye en son Haziran 2017’de görülmüştü. Analistler, Çin’in ABD’ye karşı atacağı misilleme adımlarının temel metallere talebi zayıflaması anlamına geleceğine işaret ediyorlar. Cochilco 2019 yılı için bakır fiyat projeksiyonunu, 3,05 USD/lb seviyelerinden 2,81 USD/lb seviyelerine düşürürken; 2020 yılı projeksiyonunu da 3,08 ABD USD/lb seviyelerinden 2,90 USD/lb seviyelerine düşürdü. Fiyat tahminindeki bu düşüşün, dünyadaki büyüme beklentilerini zayıflatan küresel makroekonomik ve jeopolitik gerilimlerin devam etmesinden kaynaklandığını açıklayan Cochilco; Çin’in kısa vadede metaller için talep beklentilerini baltalayan bir ekonomik yavaşlama döngüsüyle karşı karşıya olacağını da belirtti. Analistlere göre; Çin’in bakır talebinin beklenenden daha fazla zayıflaması ile birlikte rafine bakır üretiminde görülen azalmalar neticesinde, küresel bakır açığın 2019 yılında 197 bin ton ve 2020 yılında Şili ve Zambiya bakır üretiminin %1.5 oranında artması ile 77 bin ton olacak. Bu açık değerler ise küresel bakır üretiminin sırasıyla %0.8 ve %0.3’üne denk geldiği için pazarın teknik olarak dengede olduğu öngörülüyor. Reuters son yayınladığı ankette bakır fiyatlarını aşağı yönlü revize etti. Ankete göre bakır fiyat tahminleri 2019 yılı için 6.505 USD/ton’dan 6.177 USD/ton seviyesine; 2020 yılı için 6.810 USD/ton’dan 6.432 USD/ton seviyesine revize edildi. Commerzbank ise 2019 yılı için 6.250 USD/ton olan bakır tahminini koruyarak; 2020 yılı için tahminin ortalama 6.200 USD/ton olarak açıkladı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Temmuz ayında %0.17’lik artış ile 1.776 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Alüminyum Stokları ise Temmuz ayında %3.23’lük artış gösterdi. Foreks haberine göre, dünyanın en büyük alüminyum şirketlerinden biri olan Norsk Hydro, Almanya’da otomobil ve inşaat sektöründe yaşanan yavaşlamanın alüminyum talebini vurduğunu belirtiyor. Rus alüminyum şirketi Rusal’ın Achinsk alumina tesisinde, Ağustos başında fabrika yakınındaki askeri üste meydana gelen yangından sonra operasyonları askıya alınan üretim yeniden başladı. Çin araştırma kuruluşu Antaike’ye göre Çin’de alüminyum dökümhanelerinin üretim maliyeti, Temmuz ayında aylık % 4 düşerek ortalama 13.888 yuan/ton (1.974 dolar) oldu. Temmuz’da spot alüminyum fiyatı ortalama 13.796 yuan olduğu düşünülürse, dökümhaneciler, Haziran ayına göre ciddi şekilde daralarak, 92 yuan kayıp yaşamış oldu. Antaike’ye göre Çin’in yıllık işletme alüminyum döküm kapasitesi Temmuz’da 36,52 milyon ton ile yıllık % 2 düştü. Ancak Haziran’a göre % 0,1 arttı. Brezilya hükümeti, 31 Aralık’a kadar öncü alüminyum için tarifesiz ithalat kotasını onayladı. Yeni kota, 141.250 tonu % 6 ithalat vergisinden muaf tutuyor. Yeni kota Dış Ticaret Odası tarafından onaylandı. Önceki kota Haziran sonunda sona ermişti. Dünya bankası Temmuz raporuna göre Alüminyum üreticileri, fiyatların dengelenmesine rağmen fiyatların yükselerek yılı ortalama 1940 USD/ton olarak tamamlayacak.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Temmuz ayında %13.39’luk artış ile 14.355 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Nikel Stokları ise Temmuz ayında %12.80’lik azalış gösterdi. Diğer metallerde düşüş yaşanırken, Nikel fiyatlarındaki artışın nedeni olarak, stokları düşüş, Endonezya’nın nikel ihracat yasaklarının tedirginliği gösteriliyor. Diğer yandan, Wood Mackenzie Nikel ihtiyacının elektrik araçlar için kobalt ve lityum ile birlikte artacağını ve 2020 ortalarında tedarik sorunları görülebileceğini belirtti. Foreks haberine göre de, BHP Group, nikel işlerini genişletiyor ve hızla büyüyen elektrikli araç sektörüne satışını da artırmayı planlıyor. BHP, nikel rezervlerini bu yıl % 77 ila 1,5 milyon tona yükseltti ve Batı Avustralya’da kabaca Katar büyüklüğünde eyaletin güney sahilinde 13.000 kilometrelik bir arama alanı sağladı. BHP Group’un nikel sülfat üretimini gelecek yılın ikinci çeyreğinde başlatmayı planladığını ve nikel ürünlerinin batarya endüstrisine satışlarını artırdığını belirtti. Outokumpu Ağustos ayı paslanmaz prim değerleri ise 430 kalite için 53 EUR/ton düşüş, 304 Kalite için 20 EUR/ton ve 316 kalite için 29 EUR/ton artışla açıklandı. Çin menşeli 316 kalite hurda fiyatları %0,4 düşüşle 1,908 USD/ton seviyelerinde temmuz ayını kapattı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Temmuz ayında %6.01’lik düşüş ile 2.425 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Çinko Stokları ise Temmuz ayında %19.59’luk azalış gösterdi. Çinko fiyatlarının dalgalı hareketleri analistlerin tahminlerinde belirsizliklerine neden oluyor. Örneğin Fastmarket 2019 yılı ikinci yarısı için fiyat tahminini 500 USD/ton arttırdı ki bu %23.7’lik bir dalgalanma anlamına geliyor. Commerzbank’a göre Çinko fiyatları 2019 yılını 2.800 USD/ton seviyesinde kapatacak. Bank of China International (BOCI)’e göre çinko fiyatları 2019 yılında ortalama 2.400 USD/ton ve 2020 yılında 2.300 USD/ton olacak. Uluslararası Kurşun ve Çinko Çalışma Grubu (ILZSG) tarafından derlenen veriler Ocak-Mayıs 2019 tarihleri arasında 123.000 ton rafine çinko metal açığı gösterdi. Fastmarkets verilerine göre özel yüksek kalite çinko (SHG)% 99,995 külçe primi, dp fca Antwerp, 16 Temmuz’dan itibaren ton başına 90-110 $, 2019’un başında 115-125 $ seviyelerinde yer aldı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Temmuz ayında %3.50’lük artış ile 1.980 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. Aynı dönem için Kalay fiyatları ise %8.24 azalış ile 17.250 dolar/ton seviyelerinde ayı kapattı. LME Kurşun Stokları, Temmuz ayında %19.46’lık artış gösterirken, aynı dönem için Kalay Stokları ise %10.25’lik azalış gösterdi. Foreks haberine göre, Endonezya’nın Temmuz ayında kalay ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre % 33 düşerek 4.397 ton oldu. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre bir önceki aya göre ihracat 6.576 tondan % 42 geriledi.
Demir Cevheri fiyatları Temmuz ayında 2019 yılı başından beri süre gelen yükleşine son vererek, Temmuz ayını %0.8’lik düşüş ile 119 dolar seviyelerinde kapattı. Analistlere göre, Demir cevheri fiyatları Çin’de demir cevherine olan talebin azalması ve yuanın zayıflaması etkileri azalış yönünde baskı görecek. Analistler, çelik imalathanelerinin yuanın bu zayıf noktasında büyük ihtimalle demir cevheri almaktan kaçındığını ifade ediyor. Çin’in demir ve çelik kapasite değiştirme kampanyası, Temmuz ayında yerel yönetimler tarafından yaklaşık 93 milyon ton/yıl kapasiteli yeni yüksek fırın ve konvertör inşaatı için verilen beş yeni onayla devam etti. Yeni tesislerin çoğunun 2020’de devreye alınacağı belirtildi. 2020 yılında devreye alınacak olan kombine pik demir ve ham çelik kapasitesi sırasıyla 78,16 milyon ton/yıl ve 92,67 milyon ton/yıl seviyesine ulaştı. Değiştirme onayı duyurularına dayanılarak yapılan hesaplamalara göre bunun 90,81 milyon ton/yıl pik demir ve 104,38 milyon ton/yıl ham çelik kapasitesinin kapanacağı tahmin ediliyor. Buna göre yeni çelik üretim kapasitesinin yaklaşık 18,07 milyon ton/yıl seviyesinde demir cevheri gerektirmeyen elektrikli ark ocağı teknolojisi kullanılacak. Tahminlere göre 2019’da 38,20 milyon ton/yıl pik demir ve 50,20 milyon ton/yıl ham çelik değiştirme mekanizması yoluyla devreye girecek.
Plastik ve Kauçuk :
Temmuz ayında yurtiçi plastik piyasasında ortalama olarak %1.58’lik azalış görülürken, en yüksek azalış %3.64 ile PS fiyatlarında görülürken, bunu %2.99 ile ABS ve %2.86 ile PA takip etti. Chemorbis haberine göre, Türkiye’nin 1. yarı polimer ithalatları son yılların en düşüğünde, PVC ve YYPE’de 10 yılın en düşük ithalatı gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde genel ithalat 2.422.000 ton seviyesinde gerçekleşti. ChemOrbis İthalat İstatistikleri’nin verilerine göre, bu, 2.368.000 ton ham madde ithalatının yapıldığı 2016’dan bu yana görülen en düşük rakama işaret ediyor. 2019’un birinci yarı ithalatları, 2018’in aynı dönemine kıyasla da %7,5 gerilemiş bulunuyor. Ülkede süregelen ekonomik endişelerin alım faaliyetlerinde temkinli bir tutuma yol açtığı görülürken, likidite sorunları da stok yenileme faaliyetlerini kısıtladı. Aralarında inşaat, ambalaj ve poşetin bulunduğu belirli nihai pazarlarda faaliyetlerin sakin kalması da, alıcıları düzenli ihtiyaçlarını aşacak alımlar yapmaktan alıkoydu denebilir. Türkiye 2019’un ilk yarısında 846.000 ton homo-PP ithal etti. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre %1’lik bir gevşeme gösteriyor. Söz konusu miktar, ithalatın 800.000 tonun biraz altında kaldığı 2017 yılından beri görülen en düşük seviyeye işaret ediyor. Benzer bir durum PP kopolimer ithalatında da söz konusu. Zira Türkiye’nin bu yılın birinci yarısındaki ithalatı 2017’den bu yana görülen en düşük seviye olan 153.000 tonda kaldı. Ayrıca, ithalat 2018’in birinci yarısına kıyasla %5,5 indi. ChemOrbis verilerine göre, PVC ithalatı yılın ilk 6 ayında yıllık %20 düşüşle 302.000 tona indi. Bu rakam, söz konusu dönem için son 10 yıldır kayıtlara geçen en düşük tonaja işaret etti. Türkiye 2009’un ilk yarısında 248.000 ton PVC ithal etmişti. AYPE ithalatı yılın ilk yarısında 3-yılın en düşük seviyesine indi. Zira ülkede ithalat 140.000 ton olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2018’in aynı dönemine göre %10’dan fazla düşüş gösteriyor. İlk yarı YYPE ithalatları ise 9 yılın en düşük tonajı olan 280.000 ton olarak bildirildi. Bu miktar, 2018’in birinci çeyreğiyle kıyaslandığında %17 civarında gerileme gösterdi. Öte yandan, ilk yarıda LAYPE ithalatları 2018’in aynı dönemine göre %1’lik ufak bir artışla şaşırttı. Üstelik, ithalat miktarı ChemOrbis’in kayıt tutmaya başladığı 2000 yılından bu yana görülen en yüksek rakama işaret etti. Metalosen LAYPE ithalatları ise yıllık bazda %30 düşüşle 23.000 ton oldu.
Kağıt ve Kereste :
Yurtiçi kağıt fiyatları Temmuz ayında ortalama %0.58’lik azalış. Temmuz ayında yurtiçi üreticilerden ara mamul fiyat artışı anons edilmezken, hurda kağıdın azalması kaynaklı artışların olabileceği belirtiliyor. Global piyasalara baktığımızda Nikkei borsasında Kağıt&Hamur fiyat endeksinin Temmuz ayında %5.59 oranında azaldığını görüyoruz. Kipaş Holding tarafından yapılan açıklamaya göre, 2018 yılında faaliyete geçen Bilecik Bozüyük OSB’deki kutu fabrikasını tam kapasite üretime başlamadı. Buradaki üretimin ithalata olan ihtiyacı azaltması bekleniyor.
Ahşap Global haberine göre; 2019’un ilk çeyreğinde, küresel tomruk fiyatları iki yılda en düşük seviyeye geriledi. Orta Avrupa, Batı ABD ve Rusya’da en fazla düşüşü gösterdi. Tomruk fiyatları, bölgeye bağlı olarak bol miktarda arz veya kereste talebinin azalması nedeniyle dünya genelinde ilk çeyrekte düştü. Global Tomruk Fiyat Endeksi (GSPI), 1Ç / 19’daki çeyrek bazında% 1.8’lik düşüşle 2Ç / 17’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Bir yılda neredeyse yüzde sekiz oranında düşüşe rağmen, mevcut GSPI hala 10 yıllık ortalamanın sadece yüzde birkaç puan altında. Geçen yıla göre en büyük düşüş Avusturya, Almanya, ABD Kuzeybatı, Çek Cumhuriyeti ve Kuzeybatı Rusya’da olmuştur. 1Ç / 19’da, Euro cinsinden Avrupa Sawlog Fiyat Endeksi (ESPI), 2010’dan bu yana bir önceki çeyreğe göre% 3,1 düşerek en düşük seviyesine geriledi. Avrupa’daki talaşlı imalat sektörlerinde hammadde talebini azaltmak. 4 / 18’den 1 / 19’a en büyük fiyat düşüşleri Çek Cumhuriyeti, Almanya, Finlandiya, Avusturya ve Letonya’da gerçekleşti.
Enerji ve Petrol :
Temmuz ayında yurtiçi sanayi elektrik fiyatlarına yapılan yaklaşık %15’lik artıştan sonra ve Ağustos ayında doğalgaz fiyatlarına da yaklaşık aynı oranda artış yapıldı. NTV haberine göre, EPDK’dan yapılan açıklamada, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin ilan ettiği doğalgaz toptan satış fiyatları kapsamında 1 Ağustos 2019’dan itibaren geçerli olmak üzere, konut tüketicilerinin de dahil olduğu yıllık 300 bin metreküp ve altı tüketiciler için nihai doğalgaz satış fiyatlarında ortalama %14,97 oranında artışa gidildiği kaydedildi. Tüketimi yıllık 300 bin metreküp ve üzerindeki tüketicilerle, Organize Sanayi Bölgeleri ve Sıkıştırılmış Doğalgaz üretimi amaçlı doğalgaz kullanan tüketiciler için ise ortalama %13,73 oranında zam yapıldığı aktarıldı. Pompa fiyatları Temmuz ayında Motorin için %1.70’lik azalış, K95 Benzin için %2.67’lik artış gösterdi. Global piyasalarda ise Ham Petrol 0.19’luk artış ile 58.58 dolar/varil ile ayı kapatırken, Doğalgaz %3.25 azalarak 2.233 dolar/mmbtu seviyelerinde ayı kapattı. CNBC haberine göre; OPEC, yaptığı açıklamada küresel ham petrol talebinin önümüzdeki yıl düşerek üretim fazlasına neden olacağını söyledi. Aylık raporunda 2020 için ilk tahminlerini açıklayan kuruluş, dünyanın 2020’de 14 üye ülkeden günlük 29,27 milyon varil ham petrol talep edeceğini öngörüyor. Bu seviye, 2019’a göre 1,34 milyon bdp düşüş olacağı anlamına geliyor. OPEC ham petrolüne olan talebin düşmesi, kuruluşun tedarik kısıntılarıyla fiyatları artırma politikasının, ABD kaya gazı ve diğer rakip kaynakları desteklediğini gösteriyor. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’a OPEC üyesi olan İran ve Venezuela’ya yönelik yaptırımları sürdürmek için daha fazla alan tanıyabilir. OPEC ayrıca ABD ve Çin’de büyümenin yavaşlamasına rağmen küresel petrol talebinin aynı hızda artacağını tahmin ediyor. BBC haberine göre, İran ile Batı arasında yaşanan gerginlik son dönemde artarken eskisine nazaran petrol fiyatlarında önemli bir yükseliş yaşanmıyor. Özellikle de dünyada deniz üzerinden taşınan toplam petrol ve yakıtın üçte birinin geçit yeri olan Hürmüz Boğazı’nda yaşanan olumsuz gelişmelerden petrol fiyatları fazla etkilenmiyor. Uzmanlar bu durumu, petrolün artık Orta Doğu’da yaşanan gerginlikler için bir göstergenin olmadığı yeni bir denklem olarak tanımlıyor. ABD’nin dünyanın en büyük petrol üreticisi olarak arzda denklemin merkezine oturması ve dünyanın en büyük ikinci üreticisi Rusya ile üçüncü üreticisi Suudi Arabistan arasında arz seviyesini kontrol etmek için oluşturulan işbirliğinin bunun en önemli sebebi olduğu belirtiliyor.
Döviz Kurları :
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz tarihli Beklenti Anketine göre 2019 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket anket döneminde 6.30 TL iken, bu anket döneminde 6.14 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 6.64 TL ve 6.47 TL olarak gerçekleşmiştir. Bloomberg HT haberine göre, Deutsche Bank’ın Rus Rublesi ve Güney Afrika Randı karşısında Türk Lirası alım tavsiyesi vermesinin ardından Societe Generale de rand karşısında lira uzun tavsiyesinde bulundu. Londra’da bulunan gelişen piyasalar stratejisti Phoneix Kalen’in müşteri notunda Türkiye’nin küresel faiz avı ve ekonomik dengelenmeden fayda sağlayacağı belirtildi. Kalen, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının Türkiye’ye etkisinin sınırlı olduğunu ve Türkiye’ye yönelik ABD yaptırımı riskinin de savuşturulduğunu ekledi. Güney Afrika’nın mali baskılara karşı kırılgan olmayı sürdürdüğünü ve tırmanan ticaret anlaşmazlığının etkisinin yüksek olduğunu belirten SocGen stratejisti, randı destekleyecek bir para politikasının olmadığının altını çizdi. Bankanın TL/rand paritesinde hedefi 3.2428, zararı durdur emri 2.4924 seviyesinde bulunuyor. Ayrıca Kalen’in notuna göre banka, dolar/TL kurunda kısa pozisyon tavsiyesi verdi. Bankanın tavsiyesine göre dolar/TL’de hedef 4.7026, zararı durdur emri ise 5.8091 seviyesinde bulunuyor. Kalen’in raporunda yüksek faizin jeopolitik veya Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ilişkin endişelerin dengelenmesine yardımcı olabileceği belirtildi. Notta, “İyileşen enflasyon görünümü, sert faiz indirimlerine rağmen Türk varlıklarını reel faizlerle hala cazip kılıyor.” ifadesi yer aldı. EUR/USD paritesi ile ilgili olarak Citibank’ın Temmuz ayındaki tahmini 0-3 ay için 1.12, 6-12 ay için 1.16 ve uzun vadede 1.30 olarak yer almaya devam etti. Commerbank EUR/USD paritesi ile ilgili Ağustos bültenindeki kur tahminini 2019’Q3 için 1.14, Q4 için 1.16, 2020’Q1 için 1.18, Q2 için 1.20 ve Q3 için 1.22 olarak korudu.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri :
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %0,99 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,02, bir önceki yılın aynı ayına göre %21,66 ve on iki aylık ortalamalara göre %32,34 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %0,43, imalat sanayi sektöründe %0,84, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektöründe %3,36, su temini sektöründe %0,67 düşüş olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla düşüş; %12,73 ile ham petrol ve doğal gaz, %3,36 ile elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı, %3,30 ile ana metaller olarak gerçekleşti. Buna karşılık mobilya %1,57, içecekler %1,52, kömür ve linyit %1,02 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2019 yılı Temmuz ayında aylık en fazla düşüş enerjide gerçekleşti.
Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurt dışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), 2019 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %3,24 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,43, bir önceki yılın aynı ayına göre %22,23 ve on iki aylık ortalamalara göre %38,97 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %4,08, imalat sanayi sektöründe ise %3,22 düşüş olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla düşüş; %12,22 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %4,91 ile metal cevherleri, %4,52 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler sektöründe gerçekleşti. Buna karşılık, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %3,26 ile bir önceki aya göre endeksin arttığı alt sektör oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2019 yılı Haziran ayında en fazla aylık düşüş %12,22 ile enerji mallarında gerçekleşti.
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %0.55 artarken, bir önceki yılın Aralık ayına göre %5.77 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %8.90 artış gösterdi.
TÜSMOD Emtia Fiyat Endeksi | Commodity Price Index |2019’08 : TUSMOD_Commodity_Price_Index_YTD201908_M
Saygılarımızla,
TÜSMOD Yönetim Kurulu